Melissa Feza Katlar

Siyasi Tercihlerin Psikolojik Dinamikleri: Oy Verme Kararlarını Şekillendiren Faktörler

featured

31 Mart yerel seçimlerine sayılı günler kaldı. Pazar günü sandığa gidecek olan seçmenler için bu, önemli bir karar anı. Ancak seçmenlerin oylarını neye göre verdiklerini hiç düşündünüz mü? Seçmenlerin oyunu neler etkiliyor? Gelin bunu psikolojik olarak değerlendirelim.

Siyasi seçimler, bireylerin karmaşık bir karar verme sürecine girdiği ve bir dizi psikolojik faktörün etkilediği önemli olaylardır. Bu noktada, bilişsel uyum teorisi, sosyal kimlik teorisi, duygusal zeka teorisi ve sosyal normlar teorisi gibi psikolojik perspektifler, seçmen davranışlarını anlamak için önemli birer araç haline geliyor.

Bilişsel uyum teorisi, insanların karar verme süreçlerini ele alırken, kendi inançlarını ve tutumlarını doğrulayan bilgilere daha yatkın olduklarını öne sürer. Bu durum, seçmenlerin sıklıkla kendi politik görüşlerini doğrulayan bilgilere odaklanmalarıyla açıklanabilir. Örneğin, bir kişi bir siyasi partiye sempati duyuyorsa, o parti hakkındaki olumlu bilgilere daha fazla ağırlık verebilir ve aksini reddedebilir.

Sosyal kimlik teorisi ise, insanların siyasi tercihlerinin, ait oldukları sosyal grupların kimlikleriyle bağlantılı olduğunu öne sürer. Bu teoriye göre, bir kişi kendini belirli bir siyasi partiye ait hissettiğinde, o partiye oy verme eğiliminde olur. Örneğin, bir birey kendini muhafazakâr bir grup üyesi olarak tanımlıyorsa, muhtemelen muhafazakâr bir partiye oy verecektir. AK Parti seçmen sadakatini bu noktada oldukça iyi kullanıyor. Aynı zamanda DEM Parti’ye oy veren ve çoğunluk Kürt seçmenlerden oluşan topluluk da partinin Kürtleri kalkındırma söylemlerinden dolayı oy verme eğiliminde.

Duygusal zekâ yaklaşımı, duyguların karar verme sürecinde oynadığı rolü vurgular. Siyasi liderlerin veya partilerin duygusal etkileşimleri, seçmenlerin duygusal tepkilerini etkileyebilir ve bu da tercihlerini belirleyebilir. Bir adayın konuşması veya davranışları, seçmenlerin duygusal tepkilerini şekillendirerek karar verme sürecini etkileyebilir. Örneğin İmamoğlu’na “Sana börek yaparım ama oy vermem” diyen teyzenin İmamoğlu’nun ziyareti sonrasında oy vereceğini açıklaması gibi.

Son olarak, sosyal normlar teorisi, çevremizdeki sosyal normların siyasi tercihlerimizi etkilediğini belirtir. Aile, arkadaşlar veya toplumun genel görüşleri, bireylerin tercihlerini şekillendirebilir. Bu bağlamda, toplumsal normlara uyum sağlama eğilimi, seçmen davranışlarını belirleyen önemli bir faktördür.

Elbette ki verdiğimiz oyları etkileyen faktörler bunlarla sınırlı kalmıyor. Günümüzde dönemin şartlarına uygun bazı faktörler de eklendi. Bireylerin ekonomik durumu ve güvenlik endişeleri, siyasi tercihlerini belirlemede önemli bir rol oynar. Ekonomik sıkıntılar, insanların değişen ihtiyaçlarına göre tercihlerini etkileyebilir. Hatay halkı ile yapılan röportajlarda “AKP’yi şehrimde istemiyorum ama daha fazla imkân sağlayacaklarını düşündüğüm için onlara oy veriyorum” şeklinde görüşler var.

Siyasi atmosfer, toplumsal beklentiler, etnik ve dini kimlik gibi çeşitli faktörler de seçmenlerin tercihlerini etkiler. Tunceli özelinde bakacak olursak Alevi nüfusun yoğun olduğu bölgelerde, Alevi kimlikleri siyasi tercihleri etkileyebilir. Tunceli, Türkiye’nin sol eğilimli bir seçmen kitlesine sahip olarak bilinir. Bunda bölgedeki Alevi nüfusunun etkisi büyüktür. Aynı zamanda 2019 seçiminde %28 oran ile HDP’nin kazanması bölgedeki Kürt nüfusun etkisini gösteriyor.

Birçok seçmen, siyasi partilerin sunduğu politika önerileri, liderlerin kişisel nitelikleri, partilerin geçmiş performansı ve medyanın sunumu gibi faktörler de dikkate alarak oylarını belirler. Örneğin, bir adayın doğrudan insanların günlük yaşamına dokunan ve onların sorunlarına çözüm sunan politikaları benimsemesi, seçmenlerin dikkatini çekebilir ve onların desteğini kazanabilir. Her bölgenin yerel sorunları var. Bu sorunlara daha çok dikkat çeken adaylar vatandaşların daha çok ilgisini çekebilir. 2019 yılında Tunceli’yi Maçoğlu’nun kazanması da bir nevi buna örnek. Maçoğlu, Türkiye’nin ilk TKP’li belediye başkanıdır. 2014 Ovacık ili belediye başkanlığından sonra uyguladığı politikalar bölge halkı tarafından beğenilmiş ve bunlar onu Tunceli Belediye Başkanı olmaya kadar yükseltmiştir.

Özellikle vurgulamadan yazımı bitiremeyeceğim, medyanın rolü de modern siyasi tercihlerin belirlenmesinde büyük öneme sahiptir. Medya, siyasi olayları ve liderleri halka tanıtırken, bu tanıtımın içeriği, tonu ve sürekli tekrarı, seçmenlerin algılarını şekillendirir ve dolayısıyla tercihlerini etkiler. Özellikle sosyal medyanın yükselişi, seçmenlerin politik görüşlerini oluşturmada ve şekillendirmede önemli bir rol oynamıştır. Sosyal medya platformları, siyasi kampanyaların yayılmasını hızlandırırken, aynı zamanda seçmenlerin fikir alışverişinde bulunmasına ve siyasi konular hakkında daha fazla bilgiye erişmesine olanak tanır.

Herkese, sonuçlarında halka hizmet için güzel işler yapacak adayların seçileceği huzurlu ve güzel seçimler dilerim. Umarım gelecek, hepimiz için aydınlık ve pozitif olur.

Siyasi Tercihlerin Psikolojik Dinamikleri: Oy Verme Kararlarını Şekillendiren Faktörler

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Munzur Press ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!