Timur Soykan/BirGün
İsmailağa Cemaati’nin ‘Hocaefendi’, ‘Efendimiz’ diye hitap ettiği Yusuf Ziya Gümüşel’in kızı H.K.G. 1998’de İstanbul Fatih’te doğdu. Kadınların çarşaflı, erkeklerin uzun sakallı, cübbeli ve sarıklı olduğu tarikat dünyasında eğitimden uzak ve eve hapsedilmişti. Tarikatın şeyhi Mahmut Ustaosmanoğlu, kız çocukların okutulmasına izin vermiyordu.
H.K.G.’nin iddianamede yer alan ifadesine göre; İstanbul Çengelköy’de yaşarken babası onu 29 yaşındaki müridi Kadir İstekli ile imam nikahıyla ‘evlendirdi’.
Bir gün sonra babası tarafından gönderildiği ve karşı komşuları olan Kadir İstekli’nin evinde cinsel istismar başladı. Kadir İstekli ona bunun bir oyun olduğunu söylüyordu. Yıllar sonra H.K.G. ifadesinde şunları söyleyecekti:
“Ben ağladım. Kadir evlendiğimizi söyledi. Annem, babam nasıl evliyse bizim de evli olduğumuzu anlattı. ‘Sen benim karımsın, ben senin kocanım’ dedi. ‘Evliler böyle oyunlar oynar ama bu oyun kimseye söylenmez’ dedi. Annem ile babam Kadir’e ‘Damadım’ diyordu.”
İddialara göre; ilk zamanlarda annesi karşı çıkmıştı. Ancak babası anne evde olmadığı günlerde H.K.G.’yi Kadir İstekli’nin dairesine gönderiyordu.
Karanlık dünya bir çocuğu yuttu: Tarikat karanlığında henüz 6 yaşında…
***
H.K.G. 13 yaşındayken nişan, 14 yaşındayken düğün yapıldı. Bu sırada baba Yusuf Ziya Gümüşel, İstanbul Sancaktepe’de Hiranur Vakfı’nın devasa ve kaçak külliyesini inşa ediyordu.
17 Ağustos 2012 günü çocuğu, annesi Fatma Gümüşel hastaneye götürdü. Bir doktor, polise haber verdi. Anne ve o zaman 14 yaşında olan H.K.G. kendisine ezberletilenleri söyledi. 17 yaşında olduğunu ve kendi rızasıyla evlendiğini anlattı.
Ancak savcılık akılalmaz biçimde doğum kaydı istemedi. Bunun yerine kemik yaşı testi için Haydarpaşa Numune Hastanesi’ne sevk ettiler. Burada müritlerin araya girmesiyle teste 21 yaşındaki bir kadın sokuldu. 17 yaşında olduğunu söyleyen kızın kemik yaşı raporda 21 görünüyordu. Buna rağmen soruşturma kapatıldı. Bu dosyanın kapatılması için kimlerin devreye girdiğini halen bilmiyoruz.
H.K.G., 17 yaşına geldiğinde anne oldu. Bir gün radyo programında evlendirilen küçük kız çocukları hakkındaki bir programı dinledi. Artık yaşadıklarının bir oyun olmadığını biliyordu ve bütün çocukluğu boyunca yaşadığı cinsel istismarın altında eziliyordu.
***
İddianamede yer alan ifadesine göre; tekrar içine kapandı, ailesine ve tarikata boyun eğdi. 18 yaşına geldiğinde resmi nikah kıyıldı. Gizlice kullandığı sosyal medya hesabından tanıştığı bir kadına yaşadıklarını anlattı. Bu kadın ona, kocasıyla konuşmasını kaydetmesini ve şikayetçi olmasını söyledi.
İddianameye sunulan bu ses kaydında H.K.G. “6 yaşında nikahımız kıyılmayaydı. Keşke babam ilişkiye izin vermeseydi… Yani bu sıkıntıların hiçbiri olmazdı” diye konuşuyor. Kadir İstekli’nin sözleri ise şöyle:
“Var mı yapacak bir şey onu söyle. Dönebiliyoz mu.”
Konuşma özetle şöyle devam ediyor:
H.K.G.: Ama telafi de olmuyo.
Kadir İstekli: “Yani tam bir hatadır… Yanlış bir şey… Ha şu an ben kendi kız çocuğum olsa 6 yaşında evlendirir miyim. Evlendiririm. Ama o şekil bir şeye müsaade eder miyim. Etmem.”
H.K.G.: “Babam nasıl düşünmedi.”
Kadir İstekli: “Hocaefendi her şeyi dört dörtlük mü düşünüyo. Bırak sen de Allah Allah.”
H.K.G: “Yani kızım daha küçük, 6 yaşında. İlişkiyi kaldırabilir mi, kaldıramaz mı, insan bunu bilmez mi…”
Kadir İstekli: “Ben seni öyle görmemiştim. Öyle gittim işte. Ufaklığın öyle geçti dediğin gibi. Ne bileyim ya…”
H.K.G.: “Annem saçlarımı tarar senin yanına gönderirdi beni.”
***
H.K.G.’nin şikayetindeki ifadesine göre; bu konuşmadan sonra evde Kadir İstekli’nin cinsel saldırıları devam etti. Şikayetçi olduğu sırada vücudunda morluklar vardı.
İki yıl önce 30 Kasım 2020’de İstanbul Anadolu Savcılığı’nda şikayetçi oldu. Savcılığa, ses kaydının yanı sıra fotoğraflar sundu.
Kadir İstekli, Yusuf Ziya Gümüşel ve Fatma Gümüşel, ifadelerinde H.K.G.’nin 16 yaşında nişanlandığını ve 17 yaşında evlendiğini savundular. 6 yaşında evlendirilmediğini ve cinsel istismara uğramadığını öne sürdüler. Kadir İstekli konuşma kaydı için “Sık sık 6 yaşında evlendiğimizi ve tecavüze uğradığını söylüyordu. Kavga büyümesin diye onu onaylıyordum” dedi.
Bu kez savcılık H.K.G.’nin doğum kaydını Sapanca Nüfus Müdürlüğü’nden istedi. 1998 doğumluydu, üstelik İstanbul’daki Fatih Özel Hastanesi’nde dünyaya gelmişti. Yani H.K.G.’nin ifadeleri doğrulandı. 2012’de doktorun ihbarıyla başlayan soruşturma sırasında sadece 14 yaşındaydı ve evlendirilmişti.
H.K.G.’ye 13 yaşında nişan yapılmış.
***
30 Ekim 2022’de İstanbul Anadolu Başsavcılığı’nın iddianamesi tamamlandı. Savcı iddianamede H.K.G.’nin anne ve babasının istismara göz yumduğunu anlattı. Kadir İstekli, tarikat lideri baba Yusuf Ziya Gümüşel ile anne Fatma Gümüşel’in zincirleme şekilde çocuğun cinsel istismarı suçunu işlediklerini belirtti. Ayrıca savcı, Kadir İstekli’ye cinsel saldırı suçundan da ceza istedi.
Ancak 27 yıldan az olmayacak şekilde ceza istenmesine karşın Kadir İstekli, Yusuf Ziya Gümüşel ve Fatma Gümüşel tutuklanmadı.
Haberimiz yayınlandıktan sonra Hiranur Vakfı’nın internet sitesindeki ‘Tarihçe’ ve ‘Hakkımızda’ bölümleri değiştirildi. Daha önce bu metinlerde Yusuf Ziya Gümüşel’in İsmailağa Cemaati Şeyhi Mahmut Ustaosmanoğlu’nun talebesi olduğu ve onun yolunda Hiranur Vakfı’nın kurduğu anlatılıyordu. Yusuf Ziya Gümüşel ve İsmailağa bağlantısı metinlerden silindi.
İsmailağa Cemaati’nden yapılan açıklamada Mahmut Ustaosmanoğlu’nun resmi nikah kıyılmadan imam nikahına izin vermediği savunuldu ve şöyle denildi: “Medyada yer aldığı ve maksatlı olarak cemaatimizle irtibatlandırılmaya çalışıldığı görülen nikah hususunda zikrettiğimiz hassasiyetlerle bağdaşmayan birtakım iddia ve haberlerin Mahmud Efendi Hazretlerimizi ve cemaatimizle herhangi bir ilgisi bulunmamaktadır. Münferiden gelişen çeşitli hadiseleri cemaatimizle ilişkilendirmeye yönelik yorumlara itibar edilmemesi önemle ricamızdır.”
***
Sosyal medyada paylaşılan Yusuf Ziya Gümüşel imzalı bir açıklamada ise şöyle denildi:
“3 Aralık 2022 tarihinde BirGün gazetesi ve internet sitesinde ‘Timur Soykan’ imzasıyla yayınlanan haber, şahsımı ve ailemizi hedef göstererek yargılanması başlamamış bir davadaki yalan iddiaları yayınlayarak bunun üzerinden İslami değer ve yargılara sahip insanları tahkir etmeye yönelik tezgahlanmış bir projenin ürünüdür. Söz konusu haberdeki iddiaların sahibi olan kızımız, İslami ve hukuki kurallara uygun olarak medeni kanunun reşit saydığı yaşta evlenmiş olup bu konuda ailemizin ve başka kişilerin hiçbir baskısı olmamıştır. Son yıllarda ailevi sorunlar sebebiyle psikolojik sıkıntılar yaşayan 26 yaşındaki kızımız (Not: Aslında H.K.G. bugün 24 yaşında), birtakım yapıların etkisine girerek, eşinin evinden ayrılmış, başka bir yerde yaşamaya başlamış ve 12 Ekim 2021 tarihinde anlaşmalı olarak boşanmıştır… Mahkeme süreci devam etmektedir ve iddia edilen konuların aksine deliller mahkemeye sunulmuş olup yargılama sürecinde tüm gerçekler açıklığa kavuşacaktır.”
Bu açıklamalar devam ederken iktidar ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı suskun kaldı. Bu kahredici, utanç verici olayın unutulması beklendi.
Ancak…
H.K.G. savcılığa henüz 6 yaşındayken imam nikahı kıyıldığında çekilen gelinlikli fotoğraflarını vermişti. Ayrıca 13 yaşındayken nişan ve 14 yaşındayken düğün fotoğraflarını da dosyaya sunmuştu. Meslektaşım Murat Ağırel ile birlikte o fotoğraflara ulaştık. Bu fotoğraflar, bu çağda, laikliğin yok edildiği bu ülkenin utanç fotoğrafları olarak hiç unutulmamalı.
.
Bir fotoğrafta H.K.G. gelinlik içinde. İfadesinde imam nikahı kıyıldığı gün Kadir İstekli’nin kendisini fotoğraf stüdyosuna götürdüğünü ve bu fotoğrafların çekildiğini anlatıyor. Diğer iki fotoğrafta ise tarikat kurallarına göre giyinen sarıklı, cübbeli ve sakallı Kadir İstekli’nin küçük kız çocuğuna sarıldığı görünüyor. Nişan fotoğrafında ise H.K.G. 13 yaşında ve kolunda bilezikler görünüyor. Kadir İstekli ona sarılıyor. H.K.G. bu fotoğrafların çekildiği dönemde cinsel istismarın kendisine bir oyun gibi gösterildiğini ifade ediyor. Bu fotoğrafların tüm gerçekleri ortaya koyduğunu ifade ediyor.
H.K.G. bugün İstanbul’a uzak bir şehirde kendisine hayat kurmaya çalışıyor. Şu an ortaokulu dışarıdan bitirmek üzere. Onun mücadelesi gericiliğin çocukları sürüklediği kabusunu ve Türkiye’de laikliğin önemini gözler önüne seriyor.
Kaynak: BirGün Gazetesi