Delil Karakoçan
  • 3865 Puan
  • 88 Yazı
  • 0 Yorum

Delil Karakoçan - Tüm Yazıları

Narin bir çocuğun düşündürdüğü…

“Aranan çocuk ölü bulundu!” Sağ bulunan o kadar az insan, az çocuk var ki! Bu “az”lık, her birimizi hayattan, güzel şeyler ümit etmekten alıkoyuyor. Bir çocuğun gülümseyişinde çiçeklenen güzelliği görmeyecek kadar kör, sevmeyecek kadar nankör bir devinim içindeyiz. “İçimizdeki çocuğu”...

Devamını Oku

Ölüm, deneyimlenebilen ve yorumlanabilen bir şey midir? (2)

İkinci bölüm: İslam’da ölüm kurgusu: Yaşamdan kaçış, ölüme sığınış... İslam’da yaşam-ölüm ikileminde “ölüm” baskındır. Yaşam, ölüm sonrası için sadece hazırlıktır. “An” bilinci yoktur. İnsana ve insan ülküsüne dair her şey, “Ahiret”te anlamını bulur. “Dünya hayatı, aldatıcı metadan başka bir şey...

Devamını Oku

Ölüm, deneyimlenebilen ve yorumlanabilen bir şey midir?

1. Bölüm Ölüm tanımları, ölüme yüklenen anlam ve insan yaşamındaki yeri bakımından farklılıklar gösterir. Çünkü, her birey farklı açı, inanç, kültür ve beklentiler üzerinden bakar. Bu durum ortak, kolektif tanımları güçleştirir.  Ölümü deneyimleyenler ile teorik olarak tanımlayanlar arasındaki fark derindir....

Devamını Oku

Devşirme metodu önce büyütür, sonrasında çökertir!

Hani bir laf vardır: “Demokrasilerde çare tükenmez.” Bunu kim üretti neden üretti bilmem. Hoş laf da demokrasilerde de çare tükenebilir. Tıkanır kalır. Olur da birileri ayak diretir, inat eder tıkanır. Ama ilkesiz pragmatist yapılarda gerçekten de “çare tükenmez” (!). Ne...

Devamını Oku

Önerimdir: Protokolleri kaldırın!

“Zülfü yâre dokunmak” deyimini bilirsiniz. Levent Kırca’nın parodilerinde vardır. Sanırım İlhan Şeşen’in şiirinden esinlenmiştir. “Zülfü yâre dokunmak”, bir söz ya da davranışla bir diğerini, güçlü ve hatırı sayılır kimseleri, önemli konumlarda bulunan insanları gücendirmek, alınmalarına yol açmak anlamına gelir. Çok...

Devamını Oku
Siyaset

Devrimciler mücadele eder, ortayolcular “kazanır”!

Kürtlerde bir deyim vardır: “Kurmê darê ji darê ne bê dar narezê.” Doğrudur. Çürüme ve çözülme daha çok içsel bir süreçtir. Çürümenin iki ana dinamiği vardır. Birincisi politik süreçlerin problemli hale gelişidir. İkincisi çürümeyi mayalayan yozlaşmadır.  Politik yozlaşma dehşet bir...

Haberi Oku
Siyaset

Kralın “muhteşem” bulduğu orkestra: Sessizlik!

Evvel Tanrı krallar vardı. İlk M.Ö 2094-2047 yıllarında Ur Hanedanlığı döneminde Sulgi idi. Tebaası kendilerine mutlak biat ederdi. Kaderleri onlara bağlıydı. Ömürleri de Kralın buyurduğu kadardı.  Tebaa’nın umudu da inancı da yaşamı da geleceği de Kral’dı. Kral, ölümlü dünya ve...

Haberi Oku
Genel

Travmatik krizlerin nedeni bulundu: Sokak hayvanları!

Meğer Türkiye’deki temel problem sokak hayvanlarıymış da haberimiz yokmuş(!) Mesele kötü yönetim ve onu zincirleme izleyen pahalılık, işsizlik, hak ve özgürlüklerin kısıtlanması, kadın cinayetleri, çocuk istismarı, Ötekileştirme falan değilmiş; sokaklarda avare avare dolaşan canları istedi mi 'yan gelip yatan' köpekler,...

Haberi Oku
Felsefe

“Ruhum aşınmış tabanlar üzre yürümek istemiyor artık.”

-Suskun ruhlara çağrı- Yavaşlık, sükûnet, ağırbaşlılık bilgece midir? Yoksa bilgelerin zihninde fırtınalar mı kopar? Yeniyi yaratan sükûnet midir, yoksa hareket mi? “Sakin olmaya” davet edilmek bir tür kabullenmek midir, yoksa zaman kazanmak mı? Bilemedim... Bildiğim tek şey, her şey yavaş...

Haberi Oku
Genel

Gılgameş’in aşk arayışı: Özgürlüğe varış!

“Düşünmek" Gılgameş'e ızdırap vermeye başlamıştı artık. Elbette ki İştar'ın isteği bir yandan gururunu okşarken, fakat diğer yandan da endişelendirmişti. Böyle bir kararın çok iyi düşünülerek verilmesi gerekiyordu. Tüm hayatının değişmesi söz konusuydu. Ve kendisi kimseyle bu konu hakkında konuşamıyor, kimseye...

Haberi Oku