Delil Karakoçan
Yazar..
  • 1115 Puan
  • 21 Yazı
  • 0 Yorum

Son Yazılar

Dikey yaşam, kuşkulu aidiyet

Sömürge toplumlar yaşadıkları travmatik olaylar sonrası, oldukça yaygın posttravmatik stres bozuklukları yaşarlar. Derin yalnızlık hissi ve ona eşlik eden özgüven yitimi sömürge insanını esir alarak kararsızlıklara, ikircikli ruh hallerine yol açar. Sömürge toplumlar “kuşkulu toplum”lardır. Kuşkulu yapıları, iç dinamikleri kadar,...

Devamını Oku

Yerel seçimler arifesinde, masalsı minik bir öykü!

Köleci Roma, sadece engizisyonuyla değil, soylu sofralarıyla da ünlenmişti... Soylular uzun yemek ziyafetlerinde tıka basa yer, yerdiklerini kusar, sonra ara vermeden tekrar yemeye devam ederlerdi. Çarı çöpü yere atar, yerlere kusar, bu köleci dünyada halkı izole etmiş olmanın rahatlığıyla sefa...

Devamını Oku

Ah modernite! Mezarlığında kurban edilmiş ne çok dost var!

“Ben” güçlü bir öznedir. Ancak öteki “ben”le sözleşerek bu gücü kazanır. Günümüzde “biz” vurgusu genellikle itici gelse de birey bu sosyolojik “çoğul”la buluşarak kendini büyütür, etkin ve iradeli kılar.Maneviyat da aynı yolu izleyerek çiçeklenir. İnsan her zaman ya “güçlü” ya...

Devamını Oku

Körlük, günü yaşarken geleceği kaybeder!

Tarih, başı sonu olmayan bir tahakküm oyunu mudur? Nietzsche, “baskı altına alınan insanlar adalet ister, gerçekte bu kendileri için istedikleri iktidarın bahanesidir” derken haklı mıdır? Tarih, tahakküm oyunu olarak mı kalacaktır? Her iyi insanın kalbinde ve benliğinde yaşattığı eşit ve...

Devamını Oku

İktidar partileri ‘geniş alan’a geçer mi?

Akan bir suda iki kez yıkanır mı? Bir insanı ya da toplumu defalarca “kandırmak” mümkün mü? Tarih gerçekten de tekerrürden ibaret mi? Bir dejavu mu yaşadığımız? Felsefe buna olumlu yanıt vermez. Zaman, aynı suda iki kez yıkanmaya tanıklık etmez, sanıldığının...

Devamını Oku

Kadim topraklarda bir “terk-i diyar” furyasıdır gidiyor…

Acıda kim kalır; kim yaşar, kimler yurt tutar? Acılar büyüdüğü halde, “neden”de kim ısrar eder? “Acıyı bal eyledik/ sıratı yol eyledik/ geldik bugüne” dizelerine kim koyar yüreğini? “İşte kement işte boynum asarsa/işte hançer işte başım keserse/dönen dönsün ben dönmezem” deyip...

Devamını Oku

Erildir birçok şarkı aşağılar kadını!

Cinsiyetçi şarkılar İnsan şarkılarla yaşar, şarkılarla bulur kendini. Şarkılar da insanı izler düşmez dilinden. Dil şarkıları besler şarklılar da dili. Ancak her şarkı dilden gelse de ulaşmaz aynı güzellikle gönüle. Çünkü her şarkı, her ezgi, her söz, her ritim gönülden...

Devamını Oku

Gazze: Korku ve utancın iç içe geçtiği insanlık gerçekliği

İnsanlar dünya üzerindeki acılara ve şiddete kayıtsızlaşır, kaçma eğilimine girer. Kaçışlar, korku ve utancın eşlik ettiği bir gerçeklik haline gelir ve toplumsal ayrışmaları artırır. Sorun, emperyalist kutup başlarının hedefleridir. İsrail ve Hamas, bu bağlamda paramiliter güçler olarak ortaya çıkar. Doğru...

Devamını Oku

Dersim güncesi: Sessiz çığlıklar, ağlayan kayalar

Günce 1: Ben iklimler fukarasıyım! Yaşadığım coğrafyanın bir adım ötesini görmedim. Görsel hafızamda yerkürenin "harika" görüntüleri yok! Ben iklimler fukarasıyım. Ama yaşadığımız dünyada iğne ucu kadar yer tutmayan mekanlarda, avuçlarında umut büyüten yürekler gördüm. Adsız kalmayı yeğleyip, soytarı pistine fırlamayan...

Devamını Oku

Dansların ve Müziğin Büyülü Etkisi

Saramayınca kavalın yarasını dengbej, kesildi klamların soluğu... Alırsanız hayatın öldürücü kılçığını geriye hayata ve güzelliğe eş şarkılar ve danslar kalır. Şarkılardan ibarettir aslında hayat, ancak şiddet girdi kanına bozdu şarkıların ritmini. Öyle de olsa şarkılardır taşıyıcısı umudun ve dipten gelen...

Devamını Oku
Giriş Yap

Munzur Press ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!