VAN – DEM Parti Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Abdullah Zeydan’ın mazbatasının mahkeme kararı ile verilmemesi üzerine çıkan olaylarda gözaltına alınan 260 kişinin ifadesi bitti. Avukat Savaş Avcı, 30 kişinin tutuklandığını belirtti.
Van’da 31 Mart pazar günü yapılan yerel seçimlerden sonra DEM Parti Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Abdullah Zeydan’ın memnun haklarının mahkeme kararı ile geri alınmasına tepki göstermek için binlerce kişi sokağa çıkarak protesto etti. Bu protestolar esnasında gazeteci, avukat ve çocuklarında aralarında olduğu 260 kişi polis tarafından gözaltına alındı.
Avcı: 30 kişi tutuklandı
1 Nisan tarihiyle başlayan gözaltılar hakkında bilgi veren Van Barosu avukatlarından Savaş Avcı, gözaltılar hakkında net veri elde edemedikleri için ÖHD ve Baro olarak bir veri oluşturduklarını belirtti. Avcı, “Aşağı yukarı 260 yakın insan 2 günlük süreçte gözaltına alındı. 260 kişinin ifadesi bitti bunların 30’a yakını kötü muamele ve işkenceye maruz bırakılmıştı. Bunlardan 10’unu avukat 1 kişi ise gazeteciydi. 10 avukat ve 1 gazeteci serbest bırakıldı. 30 tutuklama olduğunu tespit ettik tabi verisini alamadıklarımızda var, tutuklama sayısı artabilir. 70 kişiye yakın adli kontrol şartıyla bırakılırken, gerisi emniyet ifadelerinin ardından serbest bırakıldı. 18 yaşından küçük 15 çocuk var, çocuklardan birkaçı da tutuklandı” dedi.
İşkence ve kötü muamele görenlerin durumunun hastane raporlarına işlendiğini söyleyen Avcı, “Rapora işlenmeyen yaralarda vardı, kişilerin beyanlarına rağmen doktor sağlık raporlarına işlemediklerini iddia ediyorlar. Bu anlamda biz kişileri aynı gün yada bırakıldıktan sonra hem Türkiye İnsan Hakları Vakfı (THİV) hemde hastanelere yönlendirdik esktra rapor almaları için. Her birinin özel avukatı olduğu için avukatlarla da görüştük buna yönelik suç duyurusunda da bulunacaklar” diye konuştu. Van Barosu ve ÖHD’nin ortak çabalarıyla kurulan kriz merkezinin de önemine dikkat çeken Avcı, şöyle konuştu:
‘Kayıp başvurusunda bulunanlar oldu’
“Normalde gözaltına alınan kişinin ailesine bilgi verilir kolluk tarafından ama bu yapılmadı.Bu yapılmayınca bizde doğalında kriz koordinasyon merkezi kurduk. Gözaltına alınan kişilerin verilerini toplamaya çalıştık. Öyle ki insanlar gözaltına alınıp alınmadığını bilmiyordu. Aileler bize başvuru yapıyor, biz emniyetten teyit ettirmeye çalışıyorduk. Kayıp başvurusu yapanlar oldu, daha sonra öğrendik emniyette olduklarını. Biz sayıların başvuruların tamamını aldık önümüzdeki günlerde buna yönelik bir açıklamamız olacaktır. Kişilerin ifadelerinde ‘polisin göz takibi’ bir tabir var. Bu göz takibi tartışmalıdır. Muhtemeldir biz bunu ‘gözlemledik, gözledik bir şekilde kolluğa taş attı’ gibi iddiaları olabilir. Bu dosyaların çoğunda ‘kısıtlılık’ kararı var. Fotoğraf video var mı bilmiyoruz. Daha önce polisin gözlemi diye bir mevzu yoktu. Belki özet şeklinde ifadelere yansıdı. Açılacak davalarda ancak gözlem dedikleri şeyin ne olduğunu öğrenebileceğiz. Hukukta karşılığı şudur; kolluk bir şeyi gözlemledi mi tutanak altına almak zorunda. Tutanak yok, kameranın olup olmadığı ifadelere de yansımamış.”
