Emek Partisi (EMEP) İl Örgütü, son dönemin en dikkat çeken siyasi etkinliklerinden birini organize etti. Diyarbakır barış paneli, Kürt meselesine yönelik çözüm arayışlarını yeniden gündeme taşıdı. “Barışı ve Çözümü Konuşuyoruz” başlığı altında gerçekleşen etkinlik, farklı partilerden önemli siyasetçileri aynı masa etrafında topladı.
Çand Amed Kültür Merkezi’ndeki bu önemli buluşma, hem katılımcıların yoğun ilgisiyle hem de verilen mesajların netliğiyle sadece kentte değil, ülke genelinde de yankı uyandırdı. Bu nedenle, panelin sonuçları Türkiye’nin demokratikleşme süreci açısından da yakından takip edildi.
Farklı Sesler Barış İçin Aynı Paneldeydi
Panelin moderatörlüğünü başarılı bir şekilde EMEP İl Başkanı Şengül Karadağlı yürüttü. Karadağlı, açılış konuşmasında barış ve diyaloğun öneminin altını çizdi. Bununla birlikte, panelin asıl amacı farklı siyasi geleneklerden gelen vekilleri buluşturmaktı. Nitekim CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, DEM Parti Erzurum Milletvekili Meral Danış Beştaş ve EMEP Antep Milletvekili Sevda Karaca panelde söz aldı. Bu çeşitlilik, panelin en güçlü yanlarından birini oluşturdu. Sonuç olarak, izleyiciler konuya dair farklı bakış açılarını ilk ağızdan dinleme fırsatı bularak kapsamlı bir şekilde bilgilendi.
Tanrıkulu: “Parlamento Sorumluluk Almalı”
CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, konuşmasına tarihsel bir perspektif sunarak başladı. Geçmişte yaşanan 13 başarısız çözüm sürecini hatırlattı. Ancak Tanrıkulu, bu deneyimlerin bir karamsarlık yaratmaması gerektiğini belirtti. Aksine, bu tecrübelerden ders çıkararak bu defa kalıcı bir başarıya ulaşmanın şart olduğunu söyledi. Öte yandan, çözümün asıl adresinin parlamento olduğunu vurguladı. Yakın zamanda yasal çalışmaların başlayabileceğini ifade ederek umutlu bir tablo çizdi. Partisinin pozisyonunu ise “CHP olarak yapıcı bir rol üstleniyoruz” sözleriyle netleştirdi.
Beştaş: “Önce Sorunun Adını Doğru Koymalıyız”
DEM Parti Milletvekili Meral Danış Beştaş ise meselenin temel felsefesine odaklanan bir konuşma yaptı. Kürt meselesinin “terör sorunu” olarak tanımlanmasına kökten karşı çıktı. Çünkü bu tanımlamanın çözüm yerine güvenlikçi politikaları dayattığını savundu. Beştaş, sorunun temelinde tarihsel haksızlıklar ve eşitlik talebi olduğunu vurguladı. “PKK bir neden değil, bir sonuçtur,” diyerek konunun sosyolojik kökenlerine güçlü bir şekilde işaret etti. Bu önemli Diyarbakır barış paneli, daha önce Ankara’da yapılan benzer toplantılar gibi, çözüm umutlarını yeniden yeşertti ve konunun daha sağlıklı bir zeminde tartışılmasına olanak sağladı.
Kaynak: Tigris Haber
