Prof. Dr. Şükrü Aslan
  • 365 Puan
  • 11 Yazı
  • 0 Yorum

Prof. Dr. Şükrü Aslan - Tüm Yazıları

Dayanışma etkinliklerinin sosyolojisi

1970’li ve 80’li yılların Türkiye’sinde ve Avrupa kentlerinde ‘Dayanışma Geceleri’, daha çok politik işlevleriyle iz bırakan etkinliklerdi. Bu geceler sadece odaklandıkları temalar itibarıyla değil, katılımcıların hali, dili ve söylemiyle de birer muhalif politik gösteri gibiydi. O kadar ki sanatçıların sahnede...

Devamını Oku

“Buğday Meydanı”

Osmanlı ve erken Cumhuriyet yıllarının şehirlerinde, geleneksel mekânsal dokunun unsurlarından biri ‘Buğday Meydanları’ydı. ‘Meydan’ ya da ‘pazar’ olarak da geçen bu mekanlar, şehirlerin en önemli ticari-toplumsal alanları olarak işlev görmüştü. Aynı zamanda şehirlerin bir tür sivil merkezleri olan bu meydanlar,...

Devamını Oku

‘Dağ Türkleri’

Erken Cumhuriyet yazınının en ilgi çekici ifadelerinden birisi “Dağ Türkleri” idi. Hemen her şeyin Türklük etrafında tanımlandığı; buna göre kabul ya da reddedildiği zamanlarda üretilmiş tuhaf bir ifadeydi. ‘Tuhaf’ diyorum, çünkü bir yandan nüfus sayımlarında ‘Anadiliniz nedir?’ diye sorulup tüm kimlikler kaydediliyor,...

Devamını Oku
Yazarlar

‘Sivas Elleri…’

‘Sivas Ellerinde Sazım Çalınır’ diye başlayan türkü, Pir Sultan Abdal şiirinin, müziğe dökülmüş haliydi. Her yerde ama özellikle Alevi coğrafyada büyük ilgiyle dinlenen sözleri, Sivas’ın kahırlı öykülerinden birine gönderme yapıyordu. ‘Kul olayım kalem tutan eline, kâtip ahvalimi Şah’a böyle yaz’...

Haberi Oku

Türkiye’de belediyeciliğin siyaseti ve sosyolojisi: Yerelden açılan kapı

2024 yerel seçimleri, Türkiye’de siyasetin ve sosyolojinin kesiştiği alanlarda belediyecilik deneyimlerini ve etkilerini yeniden düşünmeye önemli bir imkân sağladı. Yaklaşık son on yıllık belediyecilik tecrübesi, uzun bir aradan sonra, ‘demokrasi yerelden gelir’ sloganını saklı olduğu yerden çıkardı ve gündemin tam...

Devamını Oku

‘Bir komünistin öldürülüşü’nü hatırattan okumak

Hatırat okumanın kendine özgü bir duygu yarattığı muhakkak fakat hatıratların, bunun ötesinde anlam ve işlevleri vardır. Özellikle tarihi yeniden okuma ve yazmada hatıratlar, hafızanın en ilgi çekici araçlarıdır. Bu yüzden Sosyoloji ve Tarih’ten başlayarak sosyal bilimlerden fen bilimlerine kadar her...

Devamını Oku

Türkiye’nin belediyecilik belleğinde bir utanç vak’ası

Bütün modern tarih bir bakıma ‘ideal değerler’in, büyük ‘dava’ ve ‘hedeflerin’ tarihi olarak tercüme edilebilir. Dünyanın hemen her yerinde milyonlarca insanın hayatına malolan büyük kırımlar, hep ‘dava’ fikriyle meşrulaştırılmış; insanların, o idealler/davalar için canını vermesi bu düşünsel ortam içinde sıradanlaşmıştır....

Devamını Oku

Yusuf Cengiz’i anarken: Şehirler, kurumları ve işlevleri

‘Ticaret ve Sanayi Odaları’, kuşkusuz birer sivil yapı olmaktan daha fazla önemi/anlamı olan kurumlardır. Devletin kamusal hizmet alanından adım adım çekilmesi ile bazı sivil kurumların toplumsal dayanışmacı işlevleri giderek öne çıkmıştır ki Ticaret Sanayi Odaları onlar içinde özel bir yere sahiptir. Gerek kimi üyelerin...

Devamını Oku

Şehirler ve dilleri

Geçen hafta TBMM’de yeni bir örneğini gördüğümüz gibi, Türkiye’de hâkim politikanın ve sosyolojinin en az ilgilendiği alanlardan birisi ‘şehirlerin dilleri’dir. İlgili yazın genelde mekân, yurttaş, katılım, kentli birey gibi renksiz kavramlara/olgulara odaklanmıştır. Oysa kentler, renklerin mekânlarıdır ve kentli bireylerin her...

Devamını Oku

“Sempatizan”

1970’li yılların sol/sosyalist literatürüne aşina olanların, sempatizan sözcüğünü duyduklarında heyecanlandıklarını tahmin ederim. Çünkü bu sözcük, o literatürün neredeyse anahtar kelimesi gibiydi. Sadece yazılı literatürün değil, gündelik konuşmaların da muhtemelen en sık kullanılan sözcüklerinden biriydi. Sempatizan, en başta örgütlü sosyalist gelenekler içindeki hiyerarşiyi hatırlatırdı. Sol-sosyalist...

Devamını Oku