Hartum- Sudan’ın Darfur bölgesinde aylardır süren iç savaş, dün gece El Fasher kentinde yaşanan vahşi saldırılarla yeni bir katliam aşamasına ulaştı.
Hızlı Destek Güçleri (RSF) tarafından hedef alınan şehrin tek işlev gören hastanesi dördüncü kez vuruldu.
Dünya Sağlık Örgütü (WHO)’ne göre en az 460 sivil yaşamını yitirdi; hastalar yakın mesafeden infaz edildi, doktorlar kaçırıldı.
Birleşmiş Milletler (BM) yetkilileri, olayın “etnik temelli bir soykırımın eşiğinde” olduğunu bildirdi.
2003’teki Darfur soykırımının karanlık anılarını hatırlatan bu saldırı, uluslararası toplumun sessizliğini yeniden gündeme taşıdı.

İç Savaşın Anatomisi
Sudan’daki çatışmalar, Sudan Silahlı Kuvvetleri (SAF) ile RSF arasındaki güç mücadelesinin sonucu.
Nisan 2023’te başlayan savaş, ülkeyi fiilen ikiye böldü.
RSF, özellikle Non-Arap toplulukları hedef alıyor; tanıklar militanların kadın ve çocukları infaz ettiğini, kiliseleri yaktığını anlatıyor.
Kuzey Kordofan bölgesinden binlerce sivil, RSF’nin “sürekli ihlalleri” nedeniyle kaçmak zorunda kaldı.
RSF’nin Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) destekli lojistik hattı güçlenirken, SAF’in Mısır ve Rusya desteğiyle direndiği bildiriliyor.
Bu tablo, savaşın bir “vekalet çatışması” haline geldiğini gösteriyor.

İnsani Felaket
BM verilerine göre 10 milyondan fazla kişi yerinden edildi.
Açlık, kolera ve yetersiz beslenme nedeniyle her gün yüzlerce insan ölüyor.
Yardım konvoyları RSF tarafından engelleniyor; insan hakları ihlalleri sistematik biçimde sürüyor.
BM İnsan Hakları Ofisi, toplu infazlar, tecavüzler ve hastane saldırılarını doğruladı.
Afrika Birliği ve bazı bölgesel örgütlerin kınamaları dışında etkili bir müdahale henüz yok.
RSF Nedir?
Hızlı Destek Güçleri (Rapid Support Forces), 2013’te eski diktatör Ömer el-Beşir tarafından oluşturulan paramiliter bir güç.
Kökleri, 2003 Darfur soykırımının failleri olan “Cenociders” (Janjaweed) milislerine dayanıyor.
Liderliğini Muhammed Hamdan Dagalo (Hemedti) yürütüyor.
Yaklaşık 100 bin savaşçıdan oluşan RSF, altın madenleri ve sınır kaçakçılığıyla finanse ediliyor; BAE’den drone ve mühimmat desteği aldığı iddia ediliyor.
Amnesty International ve BM raporları, RSF’yi Masalit ve Fur halklarına karşı işlenen soykırım eylemleriyle suçluyor.
Munzurpress Analiz: Unutulan Bir Soykırımın Gölgesi
Dünya Ukrayna’ya, Gazze’ye bakarken Sudan sessizce yanıyor.
Darfur, 20 yıl sonra yeniden toplu mezarların, infazların ve açlık ölümlerinin coğrafyası oldu.
Uluslararası toplumun ilgisizliği, “savaşın seyircisi olma suçu”nu büyütüyor.
RSF’nin vahşeti yalnız Sudan’ın değil, insanlığın ortak utancıdır.
Afrika’nın kalbinde yaşanan bu katliam, bölgesel güçlerin jeopolitik satrancında “piyonların kanı”na dönüşmüş durumda.
Eğer bir halkın çocukları hastane yataklarında infaz ediliyorsa, hangi medeniyetin artık ahlaki üstünlüğünden söz edilebilir?
Kaynaklar: BBC Türkçe | Al Jazeera | BM İnsan Hakları Ofisi | WHO Raporu (31 Ekim 2025)


 
								 
					 
					 
					 
					 
					 
					 
					 
					 
					 
					 
					 
					 
					 
					 
					 
					 
													 
													 
													