Delil Karakoçan
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Siyaset
  4. Sol’un Krizi, Kürt Hareketi ve Yeni Dönemin Paradigmaları Üzerine

Sol’un Krizi, Kürt Hareketi ve Yeni Dönemin Paradigmaları Üzerine

featured
Sol’un Krizi, Kürt Hareketi ve Yeni Dönemin Paradigmaları Üzerine

Munzur Press’ten Mehmet Bidav, uzun yıllardır toplumsal mücadeleleri, siyasal dönüşümleri ve düşünsel kırılmaları yakından izleyen yazar Delil Karakoçan ile kapsamlı bir söyleşi gerçekleştirdi.
Söyleşide, DEM Parti’nin karşı karşıya kaldığı siyasal baskılar, Sol çevrelerin bu süreçteki tutumu, Kürt demokratik hareketiyle Sol arasındaki tarihsel kopuş ve yeni paradigmanın yarattığı ideolojik dönüşümler ele alındı.
Karakoçan, Sol’un günceli kavrama kapasitesini, sınıf ve ulus merkezli geleneksel düşünce yapısının tıkanmışlığını, Kürt hareketinin demokratik toplum perspektifiyle bu kalıpları nasıl aştığını değerlendiriyor.
Söyleşi, yalnızca Türkiye solunun iç hesaplaşmasına değil, aynı zamanda değişen toplumsal dinamiklerin ve siyasal dönüşümlerin yönüne dair çarpıcı tespitler içeriyor.

****

Mehmet Bidav: DEM Parti’nin son dönemde yaşadığı siyasal baskılar ve iç tartışmalar, bazı “Sol” çevrelerde de karalama kampanyalarıyla karşılandı. Bu tutum, haklı eleştiri mi, yoksa sistemin bilinçli manipülasyonunun bir uzantısı mı veya sistemin kendisi mi?

DEM Parti

Delil Karakoçan: Sol, bilimsel eleştiri dilini çoktan terk etti. Eleştirilerin güncelle bağı yok.  Bu bağı yitirince öznelleşti. Bir diğer ifadeyle objektif olandan subjektif alana geçti.  Sol eleştiri, Sol duruş ideolojik doğrulardan çok bu yapısından besleniyor.

Paradigmasal değişim ve 2. çözüm süreci, Sol yapılar ile Kürt demokratik güçleri arasında derin ideolojik- politik yarılmalar yarattı. Aslında bunda CHP’ye angaje oluşlarının da rolü var. Aynı çözüm girişimi CHP ile olsaydı aynı tepkiler olur muydu? Sanmıyorum. Tüm kötülüklerin kaynağı AKP, AKP’den kurtulunca tüm kötülükler son bulacak algısı Sol’u kontrol ediyor. Sol buna koşullanmış durumda.

M. Bidav: Süreç AKP üzerinden mi okunuyor yani?

D. Karakoçan: Kesinlikle. AKP ile ilişkilenen her yapıyı olumsuzlayan bir tutum var. Bu tutum derinleşen siyasal krizin ve çözümsüzlüğün yarattığı külfeti umursamıyor. Onunla ilgili değil. Sol güncel olanı olduğu gibi evrensel olanı da dışlayan garip bir tutum içinde… Sistemin belli bir uzantısı diyemem. Çünkü sistem daha gerçekçi gibi… Doğru yanlış, yeterli yetersiz bir arayışı var. Bölgesel durum ve olası değişkenleri konusunda daha akılcı. Suriye gerçeği, İsrail yayılmacılığı, olası İran operasyonu sistem açısından da hayli uyarıcı içerikler…Sistem kendi dışındaki dünyayı, değişimi bir biçimde görüyor. Sol’un, özellikle de Kemalist Ulusçu Sol’un belli bir ezberi, klişeleri, değişime kapalı dogmaları var… Tüm bunlar Sol’u ideolojik, politik pratik olarak daha gerilere itiyor.

****

M. Bidav: Kürt hareketine karşı öznellikle Ulusalcı Sol kesimlerin kullandığı dil, devletçi bir refleksle örtüşüyor. Bu tabloyu nasıl açıklarsınız? Bu tür Sol akımların halkların özgürlük mücadelesiyle tarihsel olarak kuramadıkları bağın nedeni nedir?

D. Karakoçan: Yeni paradigmayla Kürtler (DEM dahil) geleneksel Sol’dan tamamen ayrıştı. İdeolojik olduğu kadar sosyolojik ve kültürel bir ayrışma bu. Ulus ya da sınıf yapısına dayalı yakınlıklar ve bunun yarattığı politik pratik ortaklaşmalar kayboldu. Sol evrim geçirmediği taktirde bu ayrışma daha da derinleşecektir. Ötekileştiren, küçümseyen, suçlayan dil de bu ayrışmanın ideolojik düşünsel karakterinden kaynaklıdır.

M. Bidav: Sanırım konuyu biraz daha açmak gerekir. “İhanet””, teslimiyet” gibi irrite ifadeler kullanılıyor…?

D. Karakoçan: O zaman şöyle diyeyim: “Sol” kavramsal olarak eskimiştir. Güçlü çağrışımlar yapmıyor. Güne-geleceğe değil, geçmişe dönük çağrışımlar yapıyor. Daha çok “sınıf”, “öncü sınıf”, “iktidar”, “proletarya diktatörlüğü” vb. çağrışımlar yapıyor. Daha çok 20. yüzyıla, yüzyılın “sınıf kimlikli” hareketlerine ait.  Bu Sol ve Sol anlayış rolünü oynadı ve tasfiye oldu. Çağ, ulusçu solu olduğu kadar klasik solu da aştı. Sosyal dayanaklarının revizyonu (başkalaşımı) sosyal mücadelelerin belli bir sınıfa ve sınıf diktatörlüğüne dayalı olmaktan çıkardı. Artık sınıf partileri, dar sınıf hareketleri yok! Sınıf tabanlı değil, toplum tabanlı yapılar gelişiyor. Bu bağlamda Sol yerine Demokratik Güç ya da Güçler ifadesi bana daha doğru geliyor. 

Sorunuza gelince… Dogmatik Sol bu yaklaşımı “sınıf dışı” dolaysıyla bir “teslimiyet” bir “çözülme”, istibdatla “uzlaşma, entegre olma” olarak değerlendiriyor. Çünkü onlara göre devlet “demokrasiye duyarlı hale gelmez; devlet ılga edilir.” Yerine “proletarya diktatörlüğü geçer.” “Devlet-sınıf çelişmesi antagonisttir.” Anlaşma-uzlaşma olmaz.

Tutumlarının böyle bir ideolojik düşünsel temeli var. Bu bağlamda radikal Sol ulusalcı sola entegre olmuş durumda.

Kürtler 20. yüzyıl değeri olan Ulusçuluğu kolektif toplumculuğa eviren bir anlayış içindedir. Bahsettiğiniz yönelimler ulusalcı çizgi ile toplumcu çizgi arasındaki çelişmeye, sorunsala işaret ediyor. Böyle olunca da Kürt demokratik hareketiyle bağ kurmaları da olası değil… Dil de akıl gibi ulusalcı olur…

****

M. Bidav: ‘Kürtler ve demokratik güçleri sisteme entegre oluyor’ eleştirileri var. Çözümün sistem içi gelişmesi entegrasyon değil midir?

D. Karakocan: Entegrasyon elbette yeni bir kavram değil. Aslında tam yerine de oturmuyor. Sisteme entegre olmak bir tür erimeyi, kaybolmayı ifade eder. Bu süreci yaşayan bir çok halk, sınıf ya da politik yapı var. Bence Sol dediğim gibi “Sistem”, “iktidar”, “devrim”, “sınıf”, “ulus”, “toplum” gibi kavramları yeniden tanımlamak zorunda. Çünkü bu kavramlara yüklenen anlam, bir yapının temel karakteri kadar hareket biçimini, tutumunu da belirlemiş oluyor…

Öngörülen entegrasyon sistemin idari yapısına dahil olmaktır. Bu da yasal Anayasal reformlar gerektirir. Kendi kimliği, dili, özgün kültürü sosyal yaşayışı ile entegre olmaktır. Aslında bir tür “dahil olmak”tır. Bu dahillik ya da entegrasyon belli bir siyasi ve idari özerkliği içermeyebilir. Ancak dil, düşünüş, kültür, eğitim ve yaşam biçimi bakımından özektir.

Söyleşi Gelecek Bölüm: İlkel milliyetçi bazı çevreler….

Sol’un Krizi, Kürt Hareketi ve Yeni Dönemin Paradigmaları Üzerine
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir