CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, 1937’de idam edilen Dersim önderi Seyit Rıza ve yoldaşlarını sosyal medya platformu X’te yaptığı paylaşımla andı. Paylaşım, kısa sürede büyük etkileşim aldı ve özellikle Atatürk’e hakaret iddialarıyla sert eleştirilerin hedefi oldu.
Milletvekilinin 15 Kasım’da paylaştığı mesajın tam metni şöyle:
“Ben sizin yalan ve hilelerinizle baş edemedim, bu bana dert oldu. Ama ben de sizin önünüzde diz çökmedim, bu da size dert olsun.”
Alevi kültürünün hak ve adalet öğretisinin simge isimlerinden Seyit Rıza’yı, oğlu Resik Hüseyin’i ve onlarla birlikte darağacına yürüyen canlarımızı idam edilişlerinin 88. yılında hüzünle ve saygıyla anıyorum.
Alevi toplumunun hak ve hakikat anlayışı mazlumdan yana durmayı, haksızlığa karşı söz söylemeyi vicdani bir sorumluluk olduğunu öğütler.
Darağacına giderken insanlığın ortak vicdanına “Evladı Kerbelayız; yazıktır, günahtır, zulümdür” sözleriyle seslenen Seyit Rıza’nın ışığı, adaletin peşinden yürüyenlerin yolunda yanmaya devam ediyor.”
Tarihi Yorum Farkları ve CHP’nin Kırılgan Dengesi
Sarıbal’ın paylaşımı, Türkiye’nin en tartışmalı tarihsel konularından biri olan 1937–38 Dersim Olaylarını yeniden kamuoyunun gündemine taşıdı.
Sosyal medyadaki tepkiler, iki ana eksende yoğunlaştı:
Atatürk’e Hakaret İddiaları
Tepki gösteren çevrelerin sert çıkışlarının temelinde, Seyit Rıza’nın sözlerindeki “yalan ve hile” ifadelerinin Atatürk’e yöneltildiği iddiası vardı.
Bu kesimler Seyit Rıza’yı “isyancı”, “feodal lider” ve “vatan haini” olarak tanımlayan resmi tarih anlatısına dayanarak Sarıbal’ı ağır biçimde eleştirdi.
CHP’nin Kendi İç Çatışması
Sarıbal’ın mesajı, CHP içindeki tarihsel yüzleşme–resmi tarih gerilimini yeniden görünür kıldı.
Dersim kökenli, Alevi veya sosyal demokrat çizgideki seçmenler ile parti içindeki daha katı Kemalist damar arasında zaman zaman belirginleşen bu çatlak, paylaşım sonrasında yeniden su yüzüne çıktı.
Parti içinden gelen bazı tepkiler, Sarıbal’ın “istifaya” ya da “disipline” çağrılmasına kadar uzandı.
Bu durum, CHP’nin bir yandan kapsayıcı bir dil kurmaya çalışırken, diğer yandan resmi tarih hassasiyetlerini gözetme çabasının arasına sıkıştığını gösteriyor.
Vicdan ve Yüzleşme Vurgusu
Sarıbal’ın paylaşımına destek verenler ise onu “vicdani bir cesaret” gösterisi olarak değerlendirdi.
Bu gruba göre mesaj, yıllardır ertelenen bir yüzleşmenin parçasıydı ve Dersim’in acılarıyla hesaplaşmak “tarihsel bir sorumluluk”tu.
Tarih–Siyaset Gerilimi Yine Alevlendi
Sarıbal’ın paylaşımı şunu yeniden hatırlattı:
Türkiye’de Dersim üzerine söylenen her söz, siyasetin merkezine doğru hızla çekiliyor.
Tartışma sadece bir anma mesajı etrafında dönmedi; Cumhuriyet tarihi, devlet politikaları, resmi tarih anlatısı, Alevi kimliği ve CHP’nin ideolojik yönelimi gibi geniş bir alana yayıldı.
