Haber: MUZAFFER KORKMAZ
Malatya’da bugün yapılan Newroz kutlaması halaylarla başlayıp; Newroz ateşinin yakılmasıyla son buldu. DEM Grup Başkanvekili Gülistan Koçyiğit, Newroz’un Kürt halkı için öneminden bahsederek “Malatya’yı kimliksizleştirmek istiyorlar” dedi.
Malatya Emeksiz Meydanı’nda Nevroz, soğuk havaya rağmen halay ve türkü eşliğinde coşkuyla kutlandı. DEM Parti ev sahipliğinde hazırlanan Newroz kutlamasında konuşan DEM Grup Başkanvekili Gülistan Koçyiğit, Malatya’nın çok önemli bir şehir olduğunu söyledi. Kentte kimliksizleştirmenin nhakim olduğunu belirten Koçyiğit, “Sisteme entegre etmek istiyorlar. Burada sistem partileri yıllardır iktidardalar. Hep ne diyorlardı hizmet ediyoruz, çalışıyoruz, sizin için varız diyorlardı. Peki, ne oldu? 6 Şubat depremini yaşadık değil mi? 11 büyük kentimizi etkiledi. Binlerce insanımız enkaz altında kaldı. 150 binden fazla insanımız yaşamını yitirdi. Peki, o söz verenler her gün dini istismar edenler, her gün inançları istismar edenler, her gün her sorunun üzerini vatan, millet, bayrakla örtenler; burada beka sorunu var deyip; koltuğundan kalmayanlar neredeydi?” diye sordu.
“150 BİNDEN FAZLA İNSANIMIZ YAŞAMINI YİTİRDİ”
DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Koçyiğit Malatya’nın çok önemli bir şehir olduğunu belirterek, “Bin yıllardır aslında Kürtlerin ve Türklerin bir arada yaşadığı bir kent. Aynı zamanda büyük bir Kürt kenti. Ama biliyoruz Malatya’yı kimliğinden boşaltmak istiyorlar. Malatya’yı kimliksizleştirmek istiyorlar. Malatya’nın Kürtlüğünü devşirmek istiyorlar. Sisteme entegre etmek istiyorlar. Burada sistem partileri yıllardır iktidardalar. Hep ne diyorlardı hizmet ediyoruz, çalışıyoruz, sizin için varız diyorlardı. Peki, ne oldu? 6 Şubat depremini yaşadık değil mi? 11 büyük kentimizi etkiledi. Binlerce insanımız enkaz altında kaldı. 150 binden fazla insanımız yaşamını yitirdi. Peki, o söz verenler her gün dini istismar edenler, her gün inançları istismar edenler, her gün her sorunun üzerini vatan, millet, bayrakla örtenler; burada beka sorunu var deyip; koltuğundan kalmayanlar neredeydi? diye sordu.
“TABUT YOKTU, KEFEN YOKTU. CENAZELERİ YIKAYACAK YER YOKTU”
Depremin ikinci Malatya’da olduğunu ifade eden Koçyiğit, “Doğanşehir’e, Ören’e gittim, Malatya merkezdeydim. Malatya merkezde bir enkazın başında oğlu enkazda olan AKP’ye oy vermiş bir baba feryat ediyordu. Vekilim diyordu, saatleredir ellerimle kazımaya çalışıyorum ama yok. Öznur Çalık nerede diyordu? Nerede AFAD, nerede jandarma? Hiçbiri yoktu. Ve insanlarımız orada yardım gelmediği için, AFAD olmadığı için, seferberlik olmadığı için molozların altında yaşamlarını yitirdiler. Çoğu soğuktan dondu. Köylere gittik. Cenazeler çıkarılmış karın üstüne yatırılmıştı. Tabut yoktu, kefen yoktu. Cenazeleri yıkayacak yer yoktu. Yani her gün beka diyenler, her gün bize vatan, millet, bayarak edebiyatı yapıp bütün vatanı satanlar, bütün kaynakları peşkeş çekenler, yandaşlara dağıtanlar depremde bir su, bir çorba dağıtamadılar” diye konuştu.
“BU ÜLKEDE DEMOKRASİNİN YOLU DİYARBAKIR’DAN AMEDDEN GEÇER”
Bolluğun, bereketin, yeniden doğuşun temsili Newroz kutlamasında konuşan DEM Parti Malatya Eş Başkanı Nazım Bayram, “Newroz Kürt halkı için zalimlere ve zulme karşı direnmenin yılgınlığa ve teslimiyete karşı durmanın özgürlük için mücadelenin birlik ve dayanışmanın sembolüdür. Burada toplanan yüzlerce insanın yüreği bu duygularla çarpıyor. Acı, yoksulluk ve gözyaşı Kürt halkının kaderi değildir. Diyoruz ki Kürt sorunu demokratik yollardan çözülmeli. Ve yine diyoruz ki bu ülkede demokrasinin yolu Diyarbakır’dan Amedden geçer” dedi.
“31 MARTTA SARAYIN ZÜLMÜNÜ KARANLIĞINDA BOĞACAĞIZ”
“Malatya 6 Şubatı unutmadı unutmayacak” diyerek devam eden Bayram, “ Bizler enkazlarda insanları kurtarmaya çalışırken sizler enkazlar altındaki ölü bedenlerin gözyaşları bitmeden sizler molozların ihalelerini yandaşlarınıza verdiniz. Daha dün darbe Allah’ın bize vermiş olduğu en büyük lütüftür diyordu şimdi depremde elde edeceği kar onlar için nasıl bir lütuftur. Böyle bir zihniyetten gelen AKP malatya da halkın sorununu çözecek halka hizmet yapacak ha. Büyük usta Ahmet arifin dediği gibi; bunlar engerekler ve çıyanlardır. Bunlar ekmeğimize aşımıza göz koyanlardır. Tanı bunları tanı da büyü. Biz biliyoruz ki bugün newroz alanlarında yaktığımız özgürlük ateşiyle 31 Martta sarayı zülmünün karanlığında boğacağız.”
