Taliban’ın baskısından aileleriyle birlikte Türkiye’ye kaçan Afgan çocuklar, okuma yazma öğrenmeye çalışıyor. 8 yaşındaki Bahar, doktor olmak istediğini söylerken, 12 yaşındaki Zehra Hüseyni henüz okula gidememiş.
Şenol Bali/Van
Taliban’ın geçtiğimiz yıl ülkedeki hakimiyeti sağlamasının ardından zirve yapan ülkedeki göçler düşük seyirde de olsa devam ediyor. Taliban’ın süren baskısı ile açlık ve fakirliğin derinleşmesi göçün devam etmesindeki en başat nedenler.
Yakın dönemde binlerce Afgan, ülkelerini terk ederek İran üzerinden Türkiye’ye geldi. Van, sınır kenti olması sebebiyle devam eden Afgan göçünün Türkiye ayağındaki ilk durağı. Afgan göçmenlerin çoğu kenti transit geçerek bir kısmı da kentte kalıyor. Kentte kalanlar ekonomiden sağlığa, eğitimden entegrasyona birçok konuda sorunlar yaşıyor. Bu sorunlar kadın ve çocuklar için daha yakıcı olabiliyor. Kentte yerleşen Afgan çocuklar ebeveynlerine oturma izni verilmesi durumunda eğitim hayatlarına başlıyor. Türkiye’de okula başlayan öğrenciler genelde yaş gruplarına sınıflara dağıtılıyor. Bu da Türkçe okuma-yazma bilmeyen göçmen çocukları oldukça zorluyor, adaptasyon sürecini uzatıyor. Çocukların zorlandığı en temel şey ise alfabelerin farklı olması.
Van’da 2007 yılında kurulan İşitme Engelliler ve Aileleri Derneği, hayata geçirdiği “Mülteci Engelli Danışmanlık, Eğitim ve Farkındalık Projesi” kapsamında, kentte bulunan göçmen çocuklara okuma yazma kursları veriyor. Kurslara, okula devam eden çocuklar da geliyor, ilk defa başlayacak olan da.
Alfabenin farklı olması dezavantaj
Dernek bünyesinde çalışan eğitmen serap Pişkin, çocukların en çok alfabe konusunda zorlandıklarını söyleyerek, “Daha önce mülteci kadınlara dönük farklı alanlarda kurslar verdik. Bu sefer çocuklara dönük bir kurs başlattık. Mülteci ailelerin talebiydi bu. Çocuklar okula başlayabiliyorlar ama alfabe farklı olduğu için uyum sürecinde biraz sıkıntı yaşıyorlar. Genel olarak 6-12 yaş arası öğrencilere ders veriyorum. Öğrenciler okula başladıklarında konuşma ile ilgili sorun yaşamıyorlar. Yaşları küçük olduğu için dil eğilimleri güçlü. Ancak okuma yazmada sıkıntı çekiyorlar.” diyor.
“Burada olmaktan memnunum”
Haftanın üç günü verilen kursa onlarca Afgan çocuk dahil oluyor. Bu çocukların çoğu yaşadıkları mahallelerde eğitim hayatına başlamış ancak aralarında okula hiç gidemeyenler de var. Ailesi ile beraber 5 yıl önce gelen 11 yaşındaki Muhammad Amiri, gittiği okulda 5. Sınıfa geçmiş. Bir hafta önce kursa başlayan Amiri, hem kurstan hem de okuldan memnun olduğunu ifade ediyor. Daha sonra konuşan 8 yaşındaki Bahar da ailesi beraber 4 yıl önce gelmiş kente. Bahar, “Bazı arkadaşlarım var, bazıları da hep küsüyor. Memnunum, burada hayat güzel. Annem ve babam bazen çalışıyor bazen çalışmıyor. Babam gözlerinden ameliyat oldu, şimdi de diğer gözünü ameliyat edecekler. Büyüyünce doktor olmak istiyorum, diş doktoru olmayı çok istiyorum.” diyor.
Zehra Hüseyni daha yeni başlamış
Geçtiğimiz yıl Van’a gelen 12 yaşındaki Zehra Hüseyni diğer arkadaşlarına göre Türkçeyi daha az öğrenmiş. Henüz okula gidemeyen Hüseyni, anadilinde kendisini daha iyi ifade edeceğini söylüyor ve konuşmasına Farsça devam ediyor: “Yaklaşık bir yıl önce Van’a geldik. Bir aydır da bu kursa geliyorum. Babam işçilik yapıyor, annem ise evde genelde.”