Anayasa Mahkemesi’nin tutuklu Hatay milletvekili Can Atalay hakkında verdiği hak ihlali kararına karşı Yargıtay 3.Ceza Dairesi “karara uymama” ve “AYM üyeleri hakkında suç duyurusunda” bulunulmasına hükmettiği bu hukuksuz karara karşı Cumhuriyet Halk Partisi(CHP) Tunceli İl Örgütü, Sanat Sokağı’nda düzenlediği basın açıklamasıyla tepki gösterdi.
Açıklamaya CHP Tunceli İl Başkanı Ali Mustafa Çelik, Kadın Kolları ile Gençlik kolları başkanı ve çok sayıda partili katıldı.
CHP Tunceli İl Başkanı tarafından okunan basın metninde, ”Bildiğiniz gibi Avukat Can Atalay, 14 Mayıs’ta yapılan genel seçimlerde Hatay milletvekili olarak seçilmiş ancak Gezi Parkı Davasında aldığı 18 yıl hapis cezası Yargıtay tarafından onandığı için tahliye edilmemişti.
Hatay Milletvekili Can Atalay’ın avukatları, Anayasa’nın milletvekillerine yasama dokunulmazlığı getiren 83. Maddesine dayanarak seçim sürecinin ardından Can Atalay’ın tahliyesi ve yargılamanın durması istemi ile Yargıtay’a başvurmuş ancak Yargıtay bu talebi reddetmişti.
Yargıtay’ın bu kararı sonrası Milletvekili Can Atalay, avukatları aracılığı ile Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulunmuş ve 25 Ekim’de Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu Can Atalay’ın “seçilme hakkı” ile “kişi hürriyeti ve güvenliği” haklarının ihlal edildiğine hükmetmiştir” ifadelerine yer verildi.
‘YARGININ VE ADALETİN SORGULANDIĞI BİR ORTAMDA HUKUK DEVLETİNDEN SÖZ EDİLEMEZ’
İl Başkanı Çelik, yargının ve adaletin sorgulandığı bir ortamda hukuk devletinden söz edilemeyeceğini belirterek, ”Anayasa Mahkemesinin kararı sonrası, Cumhuriyetimizin 100. Yılında, Anayasayı ve hukuk devleti ilkelerini hedef alan, eşi benzeri görülmemiş bir hukuk skandalı yaşanmıştır.
8 Kasım günü Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Anayasa Mahkemesi’nin Can Atalay hakkında verdiği ihlal kararına uymayı reddetmiş bununla da kalmamış Anayasa Mahkemesi üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunmuştur. Anayasamızın 153. Maddesi son derece açıktır ve nettir, yoruma açık değildir. Anayasa Mahkemesi kararları yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlamaktadır.
Yargıtay’ın Anayasa Mahkemesi kararlarına uymaması hukuken izah edilemezken, Anayasa Mahkemesi üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunması olayı daha da vahim hale getirmektedir. Bu yaşananlar Anayasa’da düzenlenmiş bireysel başvuru yolunun ve Anayasa Mahkemesi’nin temel hak ve özgürlükleri koruma görevinin ortadan kaldırılmasına yönelik atılan vahim bir adım niteliğindedir. Konu her ne kadar Can Atalay olsa da esas mesele Anayasasızlaştırma, keyfileştirme, kuralsızlaştırma meselesidir.
Bugün Anayasa’nın bu maddesi ihlal edilirse yarın diğer maddelerinin ihlal edilmeyeceğine dair herhangi bir güvencemiz olmayacaktır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti; yasama, yürütme ve yargının Anayasa’ya bağlı olduğu bir hukuk devleti iken, iktidarın baskısı ile şu an adaletin ve yargı tarafsızlığının sorgulandığı bir duruma getirilmiştir.
Yargının ve adaletin sorgulandığı bir ortamda hukuk devletinden söz edilemez. Anayasa’nın verdiği yetki ile görevini yapmaya çalışan ve çalışma şekli Anayasa’da belirtilen Anayasa Mahkemesi’nin kararlarına uyulmaması hukuk devletinde kabul edilebilecek bir durum değildir” dedi.
‘MÜCADELEMİZE ÇOK DAHA KARARLI ŞEKİLDE DEVAM EDECEĞİZ’
Başkan Çelik, adaletin ve laikliğin savunucu olduklarını belirterek, konuşmasını şu sözlerle tamamladı: “Hukuk devleti iktidar ve muhalefetiyle bütün vatandaşların ve demokrasinin teminatıdır. Anayasa ise Türkiye Cumhuriyeti’nin, vatandaşlarına tanıdığı hakların sözüdür.
Anayasa Mahkemesi kararlarına uymamak hukukun üstünlüğünü ayaklar altına alarak, tüm vatandaşların hukuk güvenliğini yok etmek demektir. En temel yasası ve en üst mahkemesi hiçe sayılmış bir yargı sistemi işlevsiz hale gelecek, kanun ve yargıya güveni kalmamış insanlar, adaleti başka yerlerde ve başka şekillerde aramaya çalışacak, dolayısıyla toplumsal düzen ve huzur yok olacaktır.
Cumhuriyet Halk Partisi ilk andan itibaren bu hukuksuzluk girişimine karşı direnme kararlılığı göstermiş, milletvekillerimiz Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’nda “Adalet Nöbeti” eylemini başlatmışlardır. Bizler ise bugün; bağımsız ve tarafsız yargı, herkes için adalet demek için buradayız. Cumhuriyetimizin ve devletimizin temeli, hukukun üstünlüğü kavramını yok sayan, laik devlet anlayışını reddeden, anayasayı etkisizleştirmeye çalışan bu zihniyete dur diyoruz.
Türkiye Cumhuriyeti ve Anayasa Mahkemesine karşı yapılan bu yargı darbesine sessiz kalmayacağız. Cumhuriyet Halk Partisi olarak her zaman hukukun, demokrasinin, adaletin ve laikliğin savunucuları olarak mücadelemize çok daha kararlı şekilde devam edeceğiz.”