Mehmet BİDAV-Munzur Arama Kurtarma Derneği Başkanı
Tuhaf bir toplumuz;
Bütün uyarılara rağmen zamanında tedbir almayan; felaket oluşunca yıkılan, yakınan; ağlayan, sızlayan, isyan eden, başkalarını suçlayarak garip durumlara düşen bir toplumuz.
Felaketin oluşmasıyla eş güdümlü hareket etmeyen, doğal olarak karmaşa ve çaresizliklere neden olan, sonra da plansız, programsız hareket ederek işlevsiz birimler haline dönüşen; zamanında müdahale etmeyen, ancak iş işten geçtikten sonra “mucizeler” bekleyen garip bir toplum.
Suçsuz kim?
Bu felaketin oluşmasında suçsuz kim?
Şehir plancıları mı?
Zemin etüdünü yapan mühendisler mi?
Zemin etüdünü dikkate almadan proje hazırlayan statik mühendisleri mi? Mimarlar mı veya bu projeleri onaylayan mesleki kuruluşlar mı?
Bunlara inşaat ve kullanım izni veren veya binalarda “küçük” değişikliklere izin veren –göz yuman- belediyeler mi?
Denetimi yapması gereken yapı denetim firmaları mı veya öncesinde yetkili kurumlar mı?
Beton üreticileri mi?
Demirden, betondan, malzemeden çalan müteahhitler mi? Yoksa kolonları kesip dükkanını büyütmek isteyen mal sahipleri mi?
Kim suçsuz?
Bütün bunları seyreden, onaylayan halk mı?
Yerleşkenin afete uygunluğunu belirlemesi ve gerekli tedbirleri alması gereken devlet mi?
FOTOĞRAF: MUDAK Murat Eren Türker
Suçlular!
Şehirlerin oluşmasından projelendirmeye; projelendirmeden uygulamaya ve konaklamaya kadar bu işin içinde olan bütün kesimler suçlu!
Buna göz yuman belediyeler ve devlet suçlu!
Yapı malzemelerini üreten firmalar suçlu!
Mesleki etik değerleri gözetmeden projeleri hazırlayan, onaylayan ve uygulayan mühendisler, yapı denetim firmaları; işini düzgün yapmayan demircisi, duvar ustası, sıvacısı, betoncusu, kalıpçısı suçlu!
Yapıyı ucuza mal etmek için çalabildiğince çalan müteahhitler suçlu!
Sonuç olarak;
Duyarsızlığımızın, vurdum duymazlığımızın; gevşek ve ilkesizliğimizin bedelini çok ağır bir şekilde ödüyoruz.
Ne yazık ki bu sorunun giderileceğini de düşünmüyorum. Çünkü ranta ve hırsızlığa dayalı bir sistemi kendimiz inşa etmişiz. Herkes bunda nemalanıyor. Dürüst olanlar da ödenen bedele ortak oluyor.
