“Dün katliama uğrayan mazlum halk, bugün katliam yapan zalim bir halka dönüşebiliyordu…” Sebuhi Quluzade
Bu yıl Ankara Tren Garı Katliamı’nın 10. yılı. Bu insanlık suçunu unutmadık ve asla unutmayacağız!
Katliamın Tanımı ve Örnekleri
Katliam: Tek seferde veya çok kısa sürede çok sayıda kişinin öldürülmesi eylemidir.
Bosna-Hersek’te Sırp Cumhuriyeti Ordusu tarafından yapılan Srebrenitsa katliamı buna en tipik örnektir.
Basın Açıklaması
“Soma Emek ve Demokrasi Güçleri” olarak basın açıklamamızı olduğu gibi sizlere aktarıyorum. Tüm faşizmler katliamlarla beslenir. Besin kaynakları kesilince tarihten silinirler. Bu böyle biline. Tıpkı Hitler, Mussolini, Franco, Salazar faşizmleri gibi…
▪️ “Karanfillerimize Sözümüz Var…
Emek, Demokrasi ve Barış Mücadelesi Kazanacak!”
Olayın Özeti
103 barış karanfilimizi aramızdan koparan Gar Katliamı’nın üzerinden 10 yıl geçti.
On yıl önce bugün binlerce yurttaşımız Emek, Barış ve Demokrasi Mitingi’ne katılmak için ülkenin dört bir yanından yola çıkmış, Ankara Garı önünde buluşmuştu. Tek bir amaçları vardı: 7 Haziran 2015 seçimleri sonrasında ülkeye egemen hale getirilmeye çalışılan şiddet ve korku iklimine karşı barışı, demokrasiyi ve emeğin haklarını savunmak. Ancak saat 10’u 4 geçe birbiri ardına patlayan iki bomba, gözlerindeki gülümsemeyi ve dillerindeki barış türkülerini hedef aldı.
IŞİD üyesi iki canlı bomba tarafından gerçekleştirilen kanlı saldırı ile bağrımıza adeta onlarca kara saplı bıçak saplandı. 103 canımız aramızdan koparılırken yüzlerce insanımız fiziksel, yüzbinlerce insanımız ruhsal olarak yaralandı. Gar katliamı, Türkiye tarihinin en büyük katliamı olarak karanlık bir sayfa olarak tarihimize geçti.
Dava Süreci
Katliamın ardından başlayan dava sürecinde, o karanlık sayfanın hiç aydınlatılmaması için elinden geleni yapanlar oldu. Hâlâ yapmaya devam ediyorlar. Ama dava süreci; acılı ailelerimizin ve avukatlarımızın ısrarlı çabalarıyla tüm dünya kamuoyunun gündemine girdi.
10 Ekim Davası, tutuklu sanıklar yönünden 9 kişi hakkında 101 kez ağırlaştırılmış müebbet cezası verilerek karara bağlandı. Ana dosyadan ayrılan firari sanıkların yargılandığı dosya, Türkiye’nin ilk ve tek insanlık suçu yargılaması olarak tarihe geçti.
1 Temmuz 2024’te görülen duruşmada, ülkede yaşanan en büyük katliama ilişkin ikinci kez karar verildi. Ne yazık ki mahkeme “insanlığa karşı suç işlenmiştir” diyemedi. Dosyayı IŞİD’i aklayarak kapatmak istediler.
Taleplerimiz ve Unutmayacağız Dediklerimiz
Buradan tekrar altını çiziyoruz: Bu dava bizler için bitmemiştir. Katliamın sadece maşası olanlara, tetikçilere ceza verilmesi yeterli değildir. Bizler en başından beri katliamın arka planının aydınlatılmasını, katliamın gerçek sorumlularının yargılanmasını istiyoruz.
Mahkeme tutanakları, tarihe yazılan gerçeklerin üstünü örtemez. On yıldır milyonların gözünün önünde yaşanan gerçekleri unutmadık; unutturmayacağız.
• Katliam sorumluları 10 gün önce tespit edilmesine rağmen hiçbir işlem yapmayanları unutmadık.
• Yol kontrollerini kaldırarak katillere adeta koridor açanları unutmadık.
• Saldırı olacağı istihbaratını miting tertip komitesinden gizleyenleri unutmadık.
• Katliamın yaşandığı alana ambulansların girmesini geciktirip alana önce TOMA’ları sürenleri, yaralılara gaz sıkma emri verenleri unutmadık.
• IŞİD’e “öfkeli gençler” diyerek, “kokteyl örgüt” diyerek davayı sulandırmaya çalışanları, katliamın delillerini saklayanları ve onları terfi ettirenleri unutmadık.
• Soruşturma dosyası savcılarının bizlerden sakladığı 9 klasör dava evrakının adliye koridorlarında şans eseri bulunmasını unutmadık.
En önemlisi, barış karanfillerimize verdiğimiz sözü unutmadık.
Mücadele ve Söz
Bu topraklarda katliamlarla hesaplaşmak için mücadele verenlerin karşısına dikilen duvarları ve konulan engelleri en iyi bizler biliyoruz. Barış karanfillerimize sözümüz var. O duvarların tuğlalarını çekip çıkaracağız.
10 Ekim katliamında rolü olan; görevini ihmal eden; katliama yol veren—hangi mevki ve makamda olursa olsun—tüm sorumlular yargılanana ve hak ettikleri cezayı alana kadar adalet yürüyüşümüzü hep birlikte sürdüreceğiz.
10 Ekim katliamının unutturulmak istenmesine izin vermeyeceğiz.
Türkiye tarihinin en büyük kitle katliamında kaybettiğimiz barış şehitlerimizi saygı ve özlemle anarken sözümüzü bir kez daha yineliyoruz: Bu toprakları katliamlarla, faili meçhul cinayetlerle anılmaktan çıkarıp barış ve demokrasiyle taçlandıracağız; yitirdiğimiz canlarımıza, yoldaşlarımıza, karanfillerimize armağan edeceğiz.
Er ya da geç sorumlular cezalandırılacak; emek kazanacak, demokrasi kazanacak, barış kazanacak!
SOMA EMEK VE DEMOKRASİ PLATFORMU
Sevgilerimle…
DR. MUSTAFA TORUN