Zorava’da HES inadı: Hukuk mücadelesi sürüyor 

featured

Siirt Eruh’ta doğal güzelliği ile bilinen içinde bıttım başta olmak çeşitli endemik türleri havzasında barından Zorava Çayı, ikinci HES tehdidi altında bulunurken, doğa severler ve köylüler hukuk mücadelesini sürdürüyor.

Metin Yoksu/Siirt 

Siirt Eruh sınırları içinde bulunan Zorava Çayı, bıttım ağaçları başta olmak üzere flora ve faunası ile bölgenin doğa harikalarından biri konumunda bulunuyor. Doğasında barındırdığı yaban hayatı ile de bilinen Zorava’ya 2015 yılında ilk HES yapıldı. İlk HES’in zararını gören köylüler suyun tükenmemesi amacıyla yapılmak istenen ikinci HES’e karşı 2019 yılında iptal davası açtı. Açılan dava yerel mahkeme tarafından köylüler lehine sonuçlandırıldı. Tazminat ödemeye de mahkum edilen köylülerin hukuk mücadelesini Danıştay’a taşıyarak ÇED raporunun eksiklerine vurgu yapılarak, karar Danıştay’dan döndü. Yapılan bilirkişi incelemeleri ve yeni bilimsel keşifler ile birlikte davayı köylüler kazandı. Köylüler davayı kazanır kazanmaz İl Genel Meclisi’nde AKP’lilerin oylarıyla yeni imar planlaması çıkarıldı. Yeni imar planı ile harekete geçmek isteyen şirket yetkilileri HES yapımına başlamak istedi. Fakat köylüler yeniden dava açarak yürütmeyi durdurma kararı aldı. Yürütme durdurma kararına ilişkin yeniden itirazda bulunan şirket yetkilileri davayı istinaf mahkemesine taşıdı. İstinaf mahkemesi itirazı kabul ederek Zorava’da ikinci HES’in AKP’liler eli ile yeniden yapılmak istenmesi olarak yorumlandı.

‘İKLİMİ OLUMSUZ ETKİLEYECEK’ 

Dava süreci hakkında bilgi veren köy sakini ve davanın avukatı Fatma Elçiçek, “Zorava’daki son durum Nisan ayında 2019 ÇED olumlu iptal kararı yerel mahkeme kararı ile sonuçlanarak bizim lehimize sonuçlandı. Karar şuan onay için Danıştay’da. İl Özel İdarenin hazırladığı yeni imar kararı ile birlikte yeni açtığımız iptal davası da Haziran ayında Yürütmeyi Durdurma talebinde bulunduk ve lehimize sonuçlandı. Şirket ise İstinaf Mahkemesine itiraz etti. İtiraz da kabul edilerek yürütmeyi durdurma kararı aldı. Gerekçe olarak da kadastroda üç haritacının keşfe katılması yeterli değildir denildi. Biyo çeşitlilik alanında ve diğer alanlarda da bilirkişinin keşfe katılması gerekmektedir diyor. Ancak sonuçlanmış bir dava ve bilirkişi raporu da var. Çünkü aynı şekilde yeniden bir bilirkişi keşifi yapılması dosya seyrini değiştirmeyecektir ortada emsal karar var. Bu da usul ekonomisi açısından hukuka aykırıdır. Enerjiye ihtiyacımız var deniliyor. Bardağın dolu tarafından bakalım diyorlar. Dünya ülkeleri iklim krizi ile mücadele ederken, iklimi olumsuz etkileyen biyoçeşitliliği olumsuz etkileyen ekosistemi yok eden her türlü yapıdan uzak dururken her derede HES yapılması küçük gibi görünse de hepsi bir araya geldiğinde iklimi olumsuz etkiliyor. Biz artık bu tür doğayı katleden projeler ile uğraşmak istemiyoruz. Doğayı yapılandıran ve güzelleştiren projeler ile uğraşmak istiyoruz” şeklinde konuştu.

‘HALKIN REFAHI İÇİN BURANIN AYAKTA KALMASI GEREKİYOR’

Bölge sakinlerinden Hakim Alık da Siirt’in son kalan doğa güzelliği barajlar ve HES ile yok edilmek istendiğini belirtti. Yazın ve kışın tüm insanların kentin sıcaklığından ve gürültüsünden Zorava’ya akın ettiğini söyleyerek, “HES yüzünden yaz sonunda su tamamen yok oluyor. HES olursa bizim için kötüdür. Fıstık, ceviz bağ bahçe hiçbirşey kalmadı. Yeni bir baraj daha yapılırsa hepimize allah rahmet eylesin” diyerek tepkisini gösterdi. Hasan Çoban da HES’e tepki göstererek “Siirt’te piknik yapmak için geleceğimiz tek yer burası. Ama maalesef burası için de HES düşünülüyor. Halkın refahı için buranın ayakta kalması ve yaşaması gerekiyor. Sadece insanlar için değil burada yaşayan yaban hayatı var. Doğamızı korumamız gerekiyor” dedi.

Zorava’da HES inadı: Hukuk mücadelesi sürüyor 

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Munzur Press ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!