Van ve Hakkari bölgesinde yaşanan çevre sorunlarına dikkat çekmek ve bu bölgelerde yaşanan çevre tahribatlarının tespiti için Türkiye’nin birçok kentinden gelen çevre aktivistleri Van ve Hakkari’de 6 gün çalışma yürütecek.

Şenol Balı/Van
Türkiye’nin farklı bölgelerinden doğa ve yaşam savunucuları, ekolojik sorunlara dikkat çekmek ve dayanışmak amacıyla Hakkari ve Van’a geldi. 7 Eylül’de başlayan ziyaret kapsamında Hakkari’ye giden STK temsilcileri ve aktivistler, buradaki çevresel sorunları yerinde tespit etti. Ziyarete Ankara, İstanbul, İzmir ve Dersim gibi birçok kentten katılımlar oldu. Dört günlük izlenim ve tespit çalışmasının ardından kentteki STK’ların ve kent sakinlerinin de katılımıyla bir basın açıklaması düzenlendi.
Daha sonra Van’a geçen ekolojistler, burada da tahribata uğrayan tarihi yerleri ziyaret etti, çevreye zarar veren farklı ocak ve tesisler hakkında bilgi aldı. Grup, son olarak son dönemlerde yaşadığı çekilme ve kirlilikle gündemden düşmeyen Van Gölü kıyısında bir açıklama yaparak gölün durumuna dikkat çekti.
Doğa için Sanat Derneği ve Van Çevre ve Tarihi Eserleri Koruma Derneği ortaklığıyla düzenlenen ziyarete katılan aktivistler, geliş amaçlarını ve ziyaret sırasında edindikleri izlenimleri Munzur Press’e değerlendirdi.
Ülkenin farklı kentlerinden ekolojistler çevre sorunlarını yerinde görmek ve dayanışmak amacıyla Hakkari ve Van’a 6 günlük bir ziyaret gerçekleştirdi.
“Doğu ile Batı arasında iletişim kurulması açısından bu tarz ziyaretlerin daha sık olması gerekiyor”
İlk olarak konuşan Doğa İçin Sanat Derneği üyesi Göksel Ezeltürk, ülkedeki birçok bölgeyi gezdiklerini ve bu kapsamda Hakkari ve Van’a gelerek buradaki doğa yıkımlarını tespit etmeye çalıştıklarını söyledi. İstanbul’dan gelen Ezeltürk, ziyaret hakkında şu sözleri kullandı: “Ülkemizin pek çok bölgesine seyahatler düzenliyoruz. İkizdere, İliç, Emirdağı gibi yerlerden sonra bu sefer Hakkari’ye geldik. Buralarda ranta dayalı doğa yıkımlarını tespit etme ve tanıklık yapma şansına sahip olduk. Hakkari’den sonra Van’a geçtik. 4 gün boyunca Hakkari’yi detaylıca gezdik. Madenlerine de gittik, yaylarına da çıktık. Zap Suyu çok fazla etkilenmiş durumda. Madenlerden dolayı rengi turkuazdan pas rengine dönmüş. Bunlar canımızı çok acıttı. Yine kent çöplüğü ve taş ocaklarını gördük. Güzel şeyler de gördük, Hakkari’nin insanını tanıdık. Yaylalarına , düğünlerine konuk olduk. Tüm izlenimlerimizi kentteki STK ve duyarlı halkla beraber bir basın açıklaması ve resim etkinliği ile kamuoyuna sunduk. Doğu ile Batı arasında iletişim kurulması açısından bu tarz ziyaretlerin daha sık olması gerektiğine inanıyorum.” Doğa İçin Sanat Derneği’nin faaliyetlerine de kısaca değinen Ezeltürk, derneğin doğanın ve doğada yaşayan tüm canlıların haklarını korumak için kurulduğunu ve sanatsal aktivitelerle tahribatlara dikkat çektiklerini ifade etti.

Göksel Ezeltürk- Doğa İçin Sanat Derneği üyesi
“Hakkari’de yaşanan doğa yıkımlarına dikkat çekmek ve sessiz çığlığa ses olmak için buradayız”
Munzur Çevre Derneği adına kafilede yer alan Hatun Esen ise bölgede yaşanan çevresel tahribatlara kimsenin ses yükseltmediği yönündeki düşüncesine yer verdi. Ziyaretin önemli olduğuna dikkat çeken Esen, konuşmasına şu sözlerle devam etti: “Hakkari’de yaşanan doğa yıkımlarına dikkat çekmek ve sessiz çığlığa ses olmak için buradayız. Batıdan gelen arkadaşların izlenimleri bizim için çok değerli. Onlar gittikleri her yerde burada yaşanan doğa katliamları, tahribatları , insanların yaşadığı zulüm ve baskıları dile getireceklerdir. Doğanın yok olduğu bir yerde insan yaşamı da yok olacaktır ve yeni göçlere neden olacaktır. Örneğin Zap Suyu’nun Hakkari’den Irak’a kadar vadinin geçtiği her yerdeki yaşam alanlarını yok edeceğini halkımızla paylaştık. Topraklarına sahip çıkmaları için Hakkarililere ciddi görevler düşüyor. Çünkü insanların ölülerinin yaşadığı toprak çok kutsaldır. Ekolojistler de Hakkari’ye gelerek çok ciddi bir konuya parmak bastılar. Belki köprüyü kurarak coğrafyalar ve renkleri birleştirerek halkların kardeşliğini oluşturacak ve barışa vesile olacaklar.”

Hatun Esen-Munzur Çevre Derneği üyesi
Halkevleri Kent ve Ekoloji Çalışma Grubu adına ziyarete katılan Ayşe Baykal,” Hakkari’yi ve Van’ı tanımaya, öğrenmeye geldik. Biliyoruz ki bu bölge ve özellikle Hakkarililer OHAL şartları altında çok zor yaşam sürüyorlar. Aynı zamanda yanan ormanlarına ulaşamıyorlar. Madenlere ve inşaatlara yaklaştırılmıyorlar. 4 günlük ziyaretimiz boyunca yapmamız gereken her şeyi yaptığımıza inanıyoruz. Kentteki STK’ları ziyaret ettik. Ziyaretler sonunda bir basın açıklaması talep ettik ve düzenledik. İki gündür de Van’dayız.” ifadelerine yer verdikten sonra Türkiye’nin her tarafından ekolojistlerin bölgeye geldiğini sözlerine ekledi.
“Bölgemizde yaşanan ekolojik sorunlara karşı batıdaki dostlarımızın bir mesafesi söz konusuydu”
Programa ev sahipliği yapan kurumlardan olan Van Çevre ve Tarihi Eserler Koruma ve Geliştirme Derneği’nin yönetim kurulu başkanı Ali Kalçık ise bölgede yaşanan ekolojik sorunlara batıdaki çevre savunucuların koyduğu mesafeye ilişkin uzun zamandır serzenişte bulunduklarını ve ziyaretin bu yönüyle gerçekleşmesinin anlamlı olduğunu ifade etti. Kalçık, “Bölgemizde yaşanan ekolojik sorunlara karşı batıdaki dostlarımızın bir mesafesi söz konusuydu. Biz bu serzenişi dile getirdikten sonra ülkenin farklı bölgelerinden ekolojist arkadaşlarımız bizleri ziyaret etti. Özellikle Hakkari gibi nefes almanın bile yasak olduğu, köydeki vatandaşın bile gidemediği tahribatların yaşandığı yerlere gizliden de olsa gitme olanağımız oldu. Orada bir zorbalık, bir vahşet vardı. Güvenlik güçlerinin desteğiyle hayata geçirilen vahşi kapitalist uygulamaların bir tanımı yok artık gerçekten. Dostlarımız çıplak gözle; suyun, toprağın ve havanın nasıl kirlendiğini gördü. Umarız ekolojik bir toplum yaratma konusunda herkes duyarlı olur. Elbette üretim de önemli ama kapitalist bir anlayışla olmaması lazım. İki gündür de Van’dayız. Burada da tespit çalışmalarımız olacak.” dedi ve katılım sağlayan herkese teşekkür ederek konuşmasını tamamladı.

Ali Kalçık- Van Çevre ve Tarihi Eserler Koruma ve Geliştirme Derneği Yönetim Kurulu Başkanı