12 yaşındaki Abdülbaki Dakak’ın durumunu açıklanamamaktadır. Şanlıurfa’da ortaya çıkan tarikata bağlı medrese yurdu skandalı, çocuk hakları konusunda geniş çaplı tartışmalara yol açtı. Toplumda değişim ve koruyucu önlemler talepleri yükseldi. Olay toplumda büyük bir öfke ve tepkiyle karşılandı. Çocuk hakları savunucuları ve sivil toplum kuruluşları önlemler alınması çağrısında bulundu.
Alican YILDIRIM/İSTANBUL
Şanlıurfa‘nın Eyyubiye ilçesine bağlı Beşat köyünde bulunan bir medrese yurdunda kalan Abdülbaki Dakak, 13 Haziran’da kaybolmuş ve ertesi gün köydeki bir ahırda asılı olarak bulunmuştu. Sekiz çocuklu bir ailenin en küçüğü olan Abdülbaki, ailesinin Menzil tarikatına bağlı olduğu ve medreseye gitmesi için baskı altında olduğu iddia edilmekteydi. Olayın ardından Şanlıurfa’da ve Türkiye’nin birçok ilinde adalet talepleriyle protestolar düzenlendi.
Abdülbaki’nin amcası Abdülhadi Dakak, yeğeninin intihar ettiğine ikna olduğunu söyleyerek, “Kamera görüntülerini izlemeseydim, böyle canlı bir çocuğun intihar edebileceğine inanmazdım, ancak sabah namazını kıldı, dişlerini fırçaladı, doğruca ahıra gitti ve bir daha çıkmadı” şeklinde açıklama yaptı. Ancak, çocuğun birden fazla kez kaçtığı ve babası tarafından zorla geri getirildiği iddiaları da gündeme geldi. Şanlıurfa Barosu Çocuk Hakları Merkezi’nden Avukat Abdülkadir Kaya, ölüm nedenini “işkence, cinsel istismar, psikolojik ve fiziksel şiddet” gibi seçeneklerin göz önünde bulundurulduğunu belirtti.
Olayın kamuoyunda büyük yankı uyandırmasının ardından, hükümet yetkilileri ve ilgili kurumlar harekete geçti. Şanlıurfa Valiliği, medrese yurtlarının denetimlerinin artırılacağını ve çocukların güvenliği için gerekli tedbirlerin alınacağını açıkladı. Ayrıca, tarikatların çocukları zorla medrese yurtlarına göndermesini engellemek amacıyla yasal düzenlemelerin yapılacağı belirtildi. İçişleri Bakanlığı da benzer bir açıklama yaparak, soruşturmanın titizlikle yürütüleceğini ve suçluların adalet önünde hesap vereceğini söyledi.
Olayın etkisiyle, çocuk istismarı ve tarikatların etkisi gibi konular medya ve toplum gündemine oturdu. Televizyon programları, haberler ve sosyal medya platformları üzerinden tartışmalar sürdü. Bu olay, çocuk hakları konusunda farkındalık oluşturulması ve çocuk istismarının önlenmesi için önemli bir fırsat olarak değerlendirildi. Ayrıca, devletin bu konuda daha aktif ve etkili bir rol üstlenmesi gerektiği vurgulandı.