Bahçeli toplantısında şu ifadelere yer verdi:
Ağır sorunlara teslim yerine onlarla başa çıkma mücadelesi gösteren milletimiz istikametinden şaşmamış ve ülkesine sahip çıkmaktan vazgeçmemiştir. Şu an Türk tarihinde yeni bir yerdeyiz. Yeni yüzyılın cazibe merkezi Türkiye cumhuriyeti olacak, zamanda ve mekanda üstünlük Türkiye’ye geçecek ve bunu sağlayacak olan Türkiye Yüzyılı’dır. Türk milleti cumhuriyet ile bütünleşmiştir. 29 Ekim günü kutlamalar şölen havasında yapılmıştır. Vatanımızın her yöresi bayraklarla donatılmıştır.
Mahşeri vicdan bayraklarla süslenmiştir. Havada uçan jetlerimiz, karadaki askerlerimiz, savaş gemilerimiz dosta güven düşmana da korku salmıştır.
Türkiye Cumhuriyeti sözde medeni ülkelerin merhameti ile kurulmadı. Bağımsızlığını lütuf sonucu elde etmedi. Sömürü çarkına sıkışıp kalmadı. Dönemin küresel güçlerin yazdığı rolü reddederek sivrildi. Vatanın bağımsızlığı ve milletin hürriyeti uğruna ölümü göze alan kahramanlarının zafer tacı Türkiye Cumhuriyeti’dir.
Türk milleti Allah’ın izni ile yeni yüzyıla da mührünü vuracaktır. Bugün devlet ve milletçe meselelerin çözülmesinin mümkün olabileceğini düşünüyorum. Türk milletinin eseri olan Cumhuriyet, bağımsızlık heyecanı duyan mazlum milletlere de esin kaynağı oldu. Türkiye Cumhuriyeti kuruluş temelini milli değerler üzerine inşa atmıştır.
Demokrasinin en iyi uygulanabileceği sistemin Cumhuriyet olduğu aşikardır. Demokrasiyi en iyi geliştirebilen en iyi sistemdir Cumhuriyet.
TÜRKİYE YÜZYILI BAŞLAMIŞTIR
Şu an Türk tarihinin yeni bir eşiğindeyiz. Cumhuriyet’in ilk 100 yılının bilgi ve birikimiyle Türk milletinin ve Türkiye devletinin önümüzdeki yüzyılında fermanını dünyaya okumak için azimliyiz.
Yeni yüzyılın cazibe merkezi Türkiye Cumhuriyeti olacaktır. Bunu sağlayacak güç Cumhur İttifakı’dır. Türk ve Türkiye yüzyılı başlamıştır. Türk millet Cumhuriyet’le bütünleşmiştir.
Türkiye Cumhuriyeti, sözde medeni ülkelerin merhametiyle kurulmadı. Bağımsızlığını bir lütuf şeklinde elde etmedi. İftiharla söylemek gerekirse; asil, haysiyetli ve haklı bir savaşın muhteşem bir neticesi olarak tezahür etti.
Demokrasi toplum içinde değişik düşünce ve fikirlerin serbestçe temsil edilmesi ve kişilerin bunlardan dilediklerine taraf olması esasına dayanmaktadır. Bu çerçevede demokrasinin en iyi uygulanabileceği sistemin de cumhuriyet olduğu aşikardır. Türkiye Cumhuriyeti, yüksek demokrasi standartlarına aşama aşama ulaşmaktadır.
Cumhuriyet’in 100’üncü yıldönümünde bilhassa muhalefet cenahından aynı anda, benzer cümlelerle, zannedersiniz ağız birliği etmişçesine demokrasi sorgulaması işitilmiştir. Demokrasiden bihaber siyasi çıkarcılar, söz oyunlarıyla dolaylı ifadelerle esasen Cumhuriyet’e yönelik hazımsızlıklarını eş zamanlı seslendirmişlerdir.
KEMAL KILIÇDAROĞLU TEPKİSİ
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hafta sonu yaptığı bir konuşmasında, yine çürük tahtaya çivi çakmanın gayretkeşliğine sürüklenerek demiş ki; ‘Görevimiz Cumhuriyet’i, demokrasiyi taçlandırmaktır. İddiasını ispat edecek bir siyaset ve hayat gerçeğinden bahsetmek mümkün değildir. Cumhuriyet, demokrasi olmadan nasıl ayakta duracaktır? Kılıçdaroğlu söylesin de öğrenelim. Halk egemenliğine dayanan Cumhuriyet’in demokrasiden mahrumiyeti hangi akla ve mantığa sığabilecek bir ifade sefaletidir?
KİMLİK KRİZİNE UĞRAMIŞ PARTİLER
İYİ parti başkanı da ülkemizin demokrasi krizinde olduğunu söylemiştir. Siyaset ve fikir yoksunu olduğunu gözler önüne sermiştir. Kriz, kimlik kaybına uğramış partilerdedir. Kongresinde arkadaşlarına kahrolun diyenin Müslüman ülkelere aynı üslupla yaklaşması utanç vericidir. Canını cebine koyar Gazze’ye gidersin sözlerine şaşırmamak elde değil. Bizde cebe koyulacak cüzdan gibi can değil gerektiğinde feda edilecek can vardır. Bu sözleri yakayı ele veren kötü alışkanlıkların itirafıdır. HEDEP eş başkanları cumhuriyeti demokratikleştirmek tarihsel görevimizdir, demiştir. Demokratik cumhuriyet İmralı canisinin tezi ve teklifidir. Yok etmek istiyoruz diyemeyip demokratik cumhuriyet diyorlar. Milletimizin bilgeliğini hafife alıyorlar. İlk yüzyılımızda bölücülükten çok çektik. Bu hain grubuna çok katlandık. Yeni yüzyıl bölücülüğü yok etme yüzyılıdır. Terörle mücadele meşru güçlerimizin tüm imkanları ile yürütülecektir. Yeni yüzyıl bölücülüğün kökünü kurutma yüzyılıdır Başarı ise kesinlikle alınacak. Bölge halkı ile terör ayrımı yapılacaktır.
Karşılarında yine devleti ve kanunları bulacaklardır. Gereken tüm siyasi ve tedbirler tereddütsüz alınmalıdır. Türkiye’nin güvenliği üçüncü tarafların inisiyatifine bırakılmayacaktır. Her kademedeki teröristler için çıkış yolu bellidir.
Terör eylemlerine son vermek, silahları ile dağdan inip teslim olmak, Türk adaletinin vereceği hükme razı olup cezalarını çekmektir.
Bunlara riayet etmezlerse tepelerine bomba yağacaktır. Türkiye terör sevicilerinin propaganda yeri değildir. Türkiye Cumhuriyeti’nin sınırları içinde Kürdistan diye bir yer yoktur. Var diyen alçakların karşılarında bulacağı kudret Türk milleti ve onun sevdalısı MHP’dir. Akıllarını başlarına alsınlar, akıllarını alırım onların. MHP’nin her mensubu doğruya doğru diyecek tutarlılıktadır. Azgın güruh bize usul ve üslup dersi veremez.
Türkiye sadece bir coğrafi bölgenin adı değildir. Türkiye Cumhuriyeti tektir, ülkesi ve milleti birdir. Türkiye Cumhuriyeti’nin sahibi Türk milletidir. Adı, kuruluş ahlakı ve milli kimliği değişmeden sonsuza kadar yaşatılacaktır. Türkiye’nin içinden geçtiği bu hassas tutum, MHP’nin siyasi duruşunun özüdür. Gerçekleri anlatmaya başlarsak Meclis’te değil Ankara’da değil Diyarbakır’da dahi gezemezler.
