Resmi rakamlara göre 120 kişinin yaşamını yitirdiği, Alevi vatandaşların evlerinin işyerlerinin yakılıp yıkıldığı o karanlık hafta Türkiye’nin 12 Eylül darbesine sürüklenmesi nedenleri arasında gösterilmesi ile de siyasi tarihe kanlı harflerle yazıldı. Peki Maraş Katliamı nasıl meydana geldi? İşte tüm detaylar…
1978 yılında yaşanan Maraş Katliamı kayıtlara 100’den fazla kişinin yaşamını yitirdiği şekli ile geçti. Ancak resmi olmayan bilgiler katliamda 500’ü aşkın Alevi vatandaşın can verdiği yönünde. Dava süreci ise 23 yıl sürdü. 22 idam ve 7 müebbet kararı verildi. Katliamda kilit rol oynayan isimler ise kayıplara karıştı. Peki o kanlı haftada neler yaşandı? Katliamın başlamasına neden olan olay neydi?
MARAŞ KATLİAMI’NDA KAYIPLAR VE VERİLEN CEZALAR
19 Aralık-26 Aralık 1978 arasındaki 7 günde Alevi vatandaşlara ait 559 ev yakıldı, 290 işyeri ise kullanılamaz hale getirildi. Çatışmalarda ölenlerin sayısı 500’e kadar ulaştı. Kanlı katliamda 804 kişi hakkında dava açıldı; alınan kararlarda 22 kişi hakkında idam 7 kişi hakkında müebbet hapis cezası verildi. 321 kişiye ise 1-24 yıl arasında değişen hapis cezaları verildi. Katliamda kilit rol oynayan 68 kişi ise hala kayıp…
MİT KAYITLARINA TÜRK-KÜRT MESELESİ OLARAK GEÇTİ
Kahramanmaraş’ta yaşanan katliam 12 Eylül darbesi nedenleri arasında sayıldı. MİT’e (Millî İstihbarat Teşkilatı) göre olayların başlamasında “Türk-Kürt meselesi” etken oldu. Ölenlerin ise büyük soğunluğu Aleviler olmuştu.
MARAŞ KATLİAMI NASIL PATLAK VERDİ?
Alevi-Sünni tartışmalarının yaşandığı süreçte Kahramanmaraş’ta tarih 19 Aralık’ı gösterdiğinde Çiçek Sineması’nda dönemin milliyetçi filmlerinden Cüneyt Arkın’ın başrol aldığı ‘Güneş Ne Zaman Doğacak’ın gösterimi vardı. Filmin saat 21:00 gösteriminde bir bomba atıldı.
Bu bombanın Ülkücü Gençlik Derneği Kahramanmaraş şube başkanı Mehmet Leblebici ve ikinci başkan Mustafa Kanlıdere’nin talimatları ile ülkücü olduğu bilinen Ökkeş Kenger tarafından atıldığı iddia edildi.
Kentte ülkücülerin bomba attığı haberinin yayılmasının ardından kalabalık sağcı bir grup ile Türkoğlu ilçesinden gelen bir grup ülkücü, Cumhuriyet Halk Partisi il merkezine, PTT ve Tüm Öğretmenler Birleşme ve Dayanışma Derneği (TÖB-DER) binalarına saldırıya geçti.
VALİNİN DESTEK İSTEĞİ GERİ ÇEVRİLDİ
Olayların büyümesi üzerine o zamanki Kahramanmaraş valisi Tahsin Soylu kente askeri güç gönderilmesini talep etti ancak bu talep yerine getirilmedi.
24 Aralık’ta olaylar iyice büyüdü ve saldırılar güvenlik görevlilerine yönelmeye başladı. Halkla çatışmayı önlemek gerekçesiyle kentteki bütün polisler görevden çekildi. Kentte olaylara müdahale edecek polis kalmaması Sünni kesimin Aleviler üzerindeki saldırılarını artırmasına neden oldu. Kahramanmaraş’ta olaylar kontrolden çıktı.
ÖLÜ SAYISI ARTINCA ÇEVRE İLLERDEN DESTEK GÖNDERİLDİ
Bir hafta süren karşılıklı saldırıları önlemek amacı ile kente, Kayseri ve Gaziantep’ten askeri birlikler gönderildi. Askeri müdahale ile katliam ancak 1 hafta sonunda durdurulabildi.
DAVA SÜRECİ 1991 YILINA KADAR SÜRDÜ
Çoğunlukla sağ ve aşırı sağ görüşlü olarak nitelenen toplam 804 kişi hakkında dava açıldı. Sıkıyönetim mahkemelerinde açılan davalar 1991 yılına kadar sürdü. Sanıklardan 22’i idam, 7’si müebbet, 321’i de 1-24 yıl arasında hapis cezalarına çarptırıldı.
İdam ve müebbet dışında hapse mahkum edilenlere 1/6 oranında indirim uygulanarak cezalar azaltıldı. Sıkı yönetim mahkemesinin idam kararları da Yargıtay tarafından bozuldu.
DAVA SÜRECİNDE 3 AVUKAT ÖLDÜRÜLDÜ, HÜKÜMLÜLER SERBEST
Katliamın müdahil avukatları Ceyhun Can 10 Eylül 1979’da, Halil Sıtkı Güllüoğlu 3 Şubat 1980’de ve Ahmet Albay 3 Mayıs 1980’de öldürüldü.
Hapse mahkum edilenlerin cezaları ise 1991 yılında çıkarılan Terörle Mücadele Kanunu ile ertelendi. Hükümlülerin cezalarının ertelenmesinin ardından serbest bırakıldı.