Yeni hazırlanacak maden kanununda maden arama faaliyetinin “kamu yararına faaliyet” olarak tanımlanması planlanıyor. Bu durum, madencilik faaliyetlerindeki sayısının daha da artmasına yol açacak.
25 Ekim’de Resmi Gazete’de yayımlanarak onaylanan 2024 Yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı’na göre AKP, maden kanununda yapacağı değişiklikle maden arama faaliyetlerini “kamu yararına faaliyet” olarak tanımlamayı ve madencilik faaliyetlerini kolaylaştırarak vereceği maden ruhsatı sayısını artırmayı planlıyor.
386 BİN MADEN RUHSATI VERİLDİ
Resmi verilere göre 2008’den bu yana Türkiye genelinde 386 bin maden ruhsatı verildi. Uzmanlara göre planlanan mevzuat değişikliği ile atılacak adımlar, tarım alanları, meralar ve ormanların madenlere açılmasını hızlandıracak. Programda, “Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü iş birliği ile her bir maden grubunun özelliklerini ve ihtiyaçlarını gözetecek şekilde yeni bir maden kanunu hazırlanacaktır” denilerek yeni mevzuatta maden arama faaliyetlerinin “kamu yararına faaliyet” olarak tanımlanacağı bilgisi veriliyor.
TARIM ALANLARI TEHLİKEDE
İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Orman Fakültesi Toprak İlmi ve Ekoloji Anabilim Dalı’ndan Prof. Dr. Doğanay Tolunay, halihazırda tarım ve orman alanlarında maden arama faaliyetlerinin izin süreçlerinin oldukça kolay olduğunu ifade ederek Ormanlar için Orman Genel Müdürlüğü ve meralar için Tarım ve Orman İl Müdürlükleri tarafından maden arama ve işletme izni verildiğini söylüyor.
RUHSAT VERME SÜRECİ HIZLANDIRILACAK
Cumhurbaşkanlığı Programı’na göre madencilik faaliyetlerinde izin, ruhsat ve lisans işlemlerinin elektronik ortamda gerçekleştirilmesine yönelik altyapı geliştirilmesi ve böylece bürokratik süreçlerin hızlandırılması da hedefleniyor. Enerji ve sanayi sektörlerinin hammadde ihtiyacını karşılamak üzere daha fazla maden arama faaliyeti yapılacağı ifade edilen programa göre başta linyit olmak üzere jeotermal ve kaya gazı gibi yüksek potansiyeli bulunan yerli kaynaklara yönelik arama, üretim ve Ar-Ge faaliyetleri artırılacak.
ÇEVRE MÜCADELESİ NASIL ETKİLENECEK?
Peki yapılması planlanan mevzuat değişikliği, Akbelen Ormanı başta olmak üzere Türkiye’nin dört bir yanında çevreyi tehdit eden projelere karşı yürütülen mücadeleyi nasıl etkileyecek? Akbelen’de ağaç kesimine karşı çıkan bölge halkının avukatı İsmail Hakkı Atal, açtıkları bütün davalarda mahkemeleri, şirketlerin halk ve çevre sağlığına verdikleri zarar üzerinden zorladıklarını ancak kararların soyut bir şekilde sunulan kamu yararı kavramının arkasına sığınılarak alındığını söylüyor.
HALK SAĞLIĞI ZARARI VARSA KAMU YARARI YOKTUR
Atal’a göre doğaya ve insan sağlığına zarar veren bir madencilik ya da ticari faaliyetle ilgili toplumsal maliyet analizi yapıldığında, bu faaliyetlerin yok ettiği tarım toprakları, buradan elde edilen tarım geliri, yok edilen su havzalarına duyulan ihtiyaç ya da yol açtığı sağlık sorunları nedeniyle devletin yaptığı sağlık harcamaları toplanıp ticari kazançla yan yana koyulduğunda arada devasa farklar çıkıyor.
Avukat Atal, “AKP, Türkiye’nin karnındaki harakiri bıçağıdır. Türkiye’yi yavaş yavaş öldürüyor” ifadelerini kullanıyor.