KESK Dersim Şubeler Platformu, TBMM’de devam eden bütçe görüşmelerine ilişkin açıklama yaptı. Sanat Sokağı’nda yapılan açıklamada, mecliste görüşülecek bütçenin emekçilerden yana belirlenmesini istedi. ‘Artık Yeter, Geçinemiyoruz’ pankartının açıldığı açıklamayı KESK Dersim Şubeler Platformu sözcüsü Mazlum Doğan okudu.
Mazlum Doğan, KESK’in “Seçim bütçesi değil geçim bütçesi” şiarıyla 17 Aralık’ta Tandoğan Meydanı’nda yapmak istediği mitinge Ankara Valiliği’nin izin vermemesine tepki gösterdi.
‘HER GÜNE YENİ ZAMLARLA UYANIYORUZ’
KESK Dersim Şubeler Platformu sözcüsü Mazlum Doğan, her gün yeni zamlarla güne uyandıklarını belirterek, “Hayatımız her gün biraz daha zorlaşıyor. Her güne yeni zamlarla uyanıyoruz. Temel ihtiyaçlarımızı, çocuğumuzun okul, bebeğimizin bez ve mama masraflarını, yaşadığımız evin kirasını karşılayamaz olduk. Kışın kapıya dayanması ile elektrik-doğalgaz faturaları kabusumuz yeniden başladı. Ülkeyi yönetenler yıllardır “memurlarla toplu sözleşme yapıyoruz, memuru, emekliyi enflasyona ezdirmiyoruz” diyorlar. Ama her seferinde maaşlarımızı TÜİK enflasyonuna göre hatta bunun da altında arttırıyorlar. Bugün TÜİK rakamlarına göre yıllık enflasyon yüzde 83,5 ama bizim gerçekte yaşadığımız hayat pahalılığı bunun en az iki katı. Maaş artışlarımız sanal TÜİK enflasyonuna göre hem de altı ay geriden yapılıyor. Yapılan sözde artışlar da daha cebimize girmeden adaletsiz gelir vergisi dilimleri ile geri alınıyor. Mali, sosyal, özlük haklarımız her geçen gün geriye doğru gidiyor: güvencesiz istihdam politikaları sonucunda çalışma yaşamında onlarca parçaya bölündük. Artan yoksulluğumuz ve ağırlaşan yaşam koşullarında TBMM’de 2023 Bütçesi görüşülüyor. Maaşlarımızdan ödeyeceğimiz vergilere: Yararlanacağımız kamu hizmetinden, faturalarımıza kadar hayatımızın her alanı bütçe ile belirleniyor” dedi.
‘SERMAYEYE DEGIL; HALKTAN, EMEKTEN YANA BÜTÇE’
Doğan, bütçenin emekten ve halktan yana olmasını vurgulayarak konuşmasını şu sözlerle tamamladı:
“Bütçeyi oluşturan hem dolaylı hem dolaysız vergiler bizlerden, halktan toplanıyor. Tüm vergi yükü bizim, halkın omuzlarında. Ama bizden toplanan vergiler bize ne insanca yaşamaya yetecek bir ücret yok. Su, elektrik olarak dönüyor. Zenginlere, patronlara muafiyet, istisna, teşvik, vergi indirimi, vergi affı, vergi barışı olarak aktarılıyor. Yıllardır adeta birbirinin kopyası sermayeden yana bütçelerle oyalanıyoruz; kamu emekçilerinin, emeklilerin, işçilerin, gençlerin, kadınların, halkın bütçe hakkı yok sayılıyor. Bugüne kadar biz emekçilerin, ‘Emekten, Halktan Yana Bütçe’ talebi, “bütçe imkanlarımız kısıtlı” denilerek görmezden geliniyor. Sevgili Kamu Emekçisi, Yıllardır hayata geçirilen bütçelerle geldiğimiz yer ortada. Halkın %99’u her geçen gün yoksullaşırken, güvensizleşirken; %1’lik azınlık ise daha da zenginleşti. Sadece son iki yıl içinde emeğin büyümeden aldığı pay yüzde 11,2 azalırken sermayenin payı ise yüzde 11,1 arttı. Ülke biz çalışanlar için bir “Asgari Ücretliler Ülkesine” dönüştürüldü. 2023 bütçesinde de halkın sırtındaki vergi yükü ağırlaşıyor. Başta eğitim ve sağlık hizmetleri olmak üzere kamu hizmetlerine bütçede ayrılan pay azalırken; faize, Kur Korumalı Mevduat (KKM) sistemine, müşteri garantili şehir hastanelerine, yol, köprü, havaalanı, tünel inşaatı müteahhitlerine, “beşli çeteye”, sermayeye aktarılan pay artıyor. Tüm kamu emekçilerini “SERMAYEYE DEGIL; HALKTAN, EMEKTEN YANA BÜTÇE” talebini yükseltmeye, ortak mücadeleyi büyütmeye çağırıyoruz”
Basın açıklamasının ardından açıklamaya katılan kamu emekçileri, hayat pahalılığı karşısında ücretlerinin eridiğini vurgulayarak ellerindeki maaş bordrolarını yaktı.