Van’da 25 yıldır yok olmaya yüz tutan kalaycılık Mesleğini yapan İzzettin Şahin, kimsenin yapmadığı bir iş yapmaya karar verdiğini ve kalaycılık yapan kimse olmadığı için bu mesleği yapmaya karar verdiğini ve yok olmaya yüz tutmuş bu mesleğin yok olmaması için çaba harcadığını belirtti.
Yeşim KARAAĞAR/VAN
Van’da kalaycılık yapan İzzettin Şahin, 57 yaşında ve 7 çocuk babası. 25 yıldır kalaycılık yapan Şahin, 15 yaşından itibaren önce inşaatlarda mermer ustası olarak çalıştığını ve müşterilerinin kendisinden memnun olduğunu ancak parasal ödemeler konusunda yaşadığı sıkıntılardan dolayı mesleği bıraktığını söyleyen Şahin, “Fiyatı beğenmeyen de gidip gezip tekrar geliyor. Benim verdiğim fiyatı beğenmeyip başka yere giden bir müşterim, 200 lira başka yere verdi, buraya geri gelip bana da para ödemek zorunda kaldı. 200 cebinden gitti yine,” diyor gülümseyerek. İşini düzgün yaptığını söyleyen Şahin, İstanbul’da inşaat işlerinde çalışırken Van’da pazarların açıldığını ve böylece tekrar Van’a dönmeye karar verdiğini söylüyor.
‘ÖYLE BİR İŞ YAPACAĞIM Kİ HERKES YAPAMASIN’
Şahin, kalaycılığa nasıl başladığını ise şöyle anlatıyor: “Pazarlar açılınca ben de kafaya koydum, gidip Van’da pazarcılık yapacağım dedim. Pazarcılığa başladım. Tezgâhın eşyalarını değiştirdim, olmadı. Burada kopyacılık çok. Bir iş yaptığın zaman karşındaki ya da yanındaki hemen aynı işi yapıyor. Öyle olunca pazarcılığı bıraktım. Kendi kendime, ‘Öyle bir iş yapacağım ki herkes yapamasın,’ dedim. Ve bu işe başladım.”
Kalaycılığa başlamaya karar veriyor Şahin, ama ne işi bildiğini ne de kalaycılıkta kullanılan makinaları nasıl tedarik edeceğini bilmiyor. Kalay makinesi için fiyat almaya giderken maliyetin pekte cebine uygun olmadığını görüyor. Tekrar yönünü İstanbul’a dönüyor, ama bu kez kalay makinesi almak için.
‘KALAYCILIĞI HİÇ BİLMİYORDUM’
Kalaycılığı hiç bilmediğini, ama nasıl başardığını sorduğumuzda, “Kafaya koydum, bir insan isterse her şeyi yapar. Her insan da akıllıdır, ama isteği olacak. Tamir için servise giden en basit ürün için en az 500 lira ödeniyor. Aynı ürünü bana getirdiklerinde 150 liraya yapıyorum,” diyor.
Parlatma işini İstanbul’da gördüğünü söyleyen Şahin, “100 metre uzaktan gördüm, izledim. Aslında çok da acemisi değildim bu işin. Çünkü ben mermerde de parlatma yapıyordum,” diyor.
Şahin’in kalay malzemelerini toplama süreci makineyle bitmiyor. Toptancıya danışarak her malzemeyi bir bir sorup alıyor. “Keçe, takoz, yıldız cila… Bunları aldım. Ben bilmiyordum, ama parlatma malzemeleri bunlardı. Gelip bir de çark aldım. Götürüp akşam evde başladım bu işe,” diyor.
Evdeki eşyaları parlatarak başlayan Şahin, gülümsüyor ve anlatmaya devam ediyor: “Evde yaptım, baktım olmuyor. Birkaç denemeden sonra oldu tabii. Bir de çiçekli demlikleri deneyeyim dedim. O da oldu. Böylece başladım. Şimdi sıkıntımız yok.”
‘DENEYE DENEYE ÖĞRENDİM’
İşin parlatma kısmını çözen Şahin, başlıyor kalaya. “Kalayı hiç bilmiyordum. İnternete bakarak öğrendim. Burada bir kalaycı vardı o zamanlar. Tabii ben kalay bilmediğim için ona götürüyordum. İstediği parayı da alıyordu benden. Düzgün iş yapmıyor, bir de minnet ediyordu. Ben de girdim internete. İlk başladığım birkaç parça bozdum. İlk denemede tutturamadım yani. Deneye deneye öğrendim, düzelttim işimi. Antep’ten malzemeleri istettim. Kalay, mişadir tozu, pamuk, özel bir pamuk ama. Öyle her pamuk olmaz. İlacı var bir de temizlemek için. Temizledikten sonra kalaya başlıyorum, tertemiz çıkıyor,” diyor.
Bakırın kıymetinin bilinmediğini söyleyen Şahin, kendi bakır demliğini göstererek, “Bunun çayının tadı farklıdır. Tavalar var örneğin kimi yakıyor, ama bakırın da bir kullanımı var. Kısık ateşte kullanılması gerekiyor. Onun yemeğinin tadı da başka,” diyor.
‘İNSANLARIN ALIM GÜCÜ YOK’
Bakırın pahalı bir malzeme olduğunu söyleyen Şahin, herkeste bulunmadığını söylüyor. En küçük bakır tavanın 350 TL olduğunu ifade eden Şahin, “Elinde olan getiriyor. Bakırı bilen getirir. Bilmeyen kalaylamayı pahalı buluyor,” diyor.
Dükkân camına dizdiği bakırların satılık olup olmadığını soruyoruz, Şahin keyifle bakırlara bakıp, “Satmıyorum, camın karşısına geçip bakıyorum bakırlara. Keyif alıyorum bakınca. Her işim olmadığında karşıya geçip oturup izliyorum uzun uzun,” diyor.
Kalaycılığı sürdüreceğini söyleyen Şahin, “İnsanların yeni ürün almaya gücü yok artık. O yüzden bana getirip parlatma, tamir, kalaylama yaptırıyorlar,” diyor.