Hem üniversitelerde hem de üniversite öncesi okullarda çeşitli sorunlar devam ediyor. Dersim’deki eğitim öğretimin durumunu Eğitim-Sen Şube Başkanı Hüseyin Kasun ile konuştuk.
Orhan Kurul/Dersim
2022-2023 eğitim yılının başlamasının üzerinden 1 aydan fazla zaman geçti. Kırtasiyelerdeki hareketlilik sürüyor. Ek kaynaklar, defter, kalem, kitap… Ekonomik kriz buraları da es geçmedi tabii ki. Dersimlilerin eğitime verdiği önemi bilmeyen yoktur. Aileler bütün zorluklara rağmen canhıraş bir şekilde çocuklarının eğitimi için çabalayarak yeni eğitim öğretim yılına hazırlandılar. Peki, okullar, Milli Eğitim Bakanlığı ve il milli eğitim müdürlüğü hazır mı? Orası muamma…
Bu dönem birçok yerde olduğu gibi Dersim’de de sıkıntılı başladı. 12 Eylül’de, ilk ve ortaokul ile liseler, 3 Ekim’de de Munzur Üniversitesi eğitim öğretim yılına başladı. Hem üniversitelerde hem de üniversite öncesi okullarda çeşitli sorunlar devam ediyor. Dersim’deki eğitim öğretimin durumunu Eğitim Sen Şube Başkanı Hüseyin Kasun ile konuştuk.
Kasun, kentte ‘Bu ülkede bir gelecek göremiyoruz’ diyenlerin sayısının arttığına dikkat çekerek “Koşullar, insanlarda ülkede kalmama duygusunu tetikliyor” dedi.
‘YURT DIŞI HAYALLERİ KURULUYOR’
Kasun konuşmasının başında ekonomik krizin hem öğrencileri hem de öğretmenler için en önemli güncel sorun olduğunu çiziyor. Başta bu ekonomik koşullardan kaynaklı olmak üzere öğrencilerin de öğretmenlerin de yurt dışı hayalleri kurduğunu söyleyen Kasun, öğretmenlerin açlık sınırına yakın bir ücretle yaşamlarını sürdürmeye çalıştıklarını, bunun da zorlayıcı olduğunu sözlerine ekledi. Birçok eğitim emekçisinin yurt dışına gitmek istediğini, üniversiteden hocaların dahi işlerini bırakıp gittiklerini belirterek öğretmenler içerisinde de mesleklerini bırakıp gidenlerin sayısının hiç de az olmadığını söyledi. Kasun bu yaşananların en önemli sebebini ‘ekonomi’ olarak açıklayarak şu eklemelerde bulundu: “Ayrıca politik nedenlerden kaynaklı. ‘Bu ülkede bir gelecek göremiyoruz’ diyenlerin sayısı artıyor.”
‘2 HAFTA GEÇMESİNE RAĞMEN TAŞINMA İŞLEMLERİ DEVAM EDİYOR’
Ekonomik ve politik koşulların, insanlarda ülkede kalmama duygusunu tetiklediğin söyleyen Kasun “Üniversite yüzde 97 civarında doluluk oranı açıkladı. Ancak üniversitenin açılmasının üzerinden yaklaşık 2 hafta geçmesine rağmen hala yeni yapılan binalara taşınma işlemleri devam ediyor” dedi. Yaşanan bu durumun da eğitim öğretimin aksamasına neden olduğunu sözlerine ekleyen Kasun üniversite için ulaşımın en önemli sorunlardan bir diğeri olduğunu söyledi. Belediye otobüslerinin yetersiz, minibüs ücretlerinin yüksek olduğuna vurgu yapan Kasun, “Öğrenciler bunun mağduriyetini yaşıyor. Belediye otobüsüne binemeyen bir öğrenci günlük 12 lira ücret ödüyor. Bu hiç de küçümsenecek bir meblağ değil! İşte bu ve bunun gibi çokça sorun öğrencilerde de bir bıkkınlık yaratıyor” diye konuştu.
ULUSLARARASI ÇOCUK HAKLARI SÖZLEŞMESİ’NE AYKIRI
Kasun, zorunlu din derslerinin devam ediyor olmasını ‘tek dinli yapıyı pekiştirme konusundaki ısrar sürüyor’ diye ifade ederek Türkiye’nin taraf olduğu Uluslararası Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne aykırı hareket ettiğini söyledi. Dersim özelinde de bu durumun Alevi çocukları üzerinden sürdürüldüğüne dikkat çeken Kasun “Alevi öğrencilere zorunlu din dersi dayatmaları din hürriyetine aykırılık teşkil etmektedir” uyarısında bulundu. Kentteki İmam Hatip Ortaokulu’na giden öğrenci sayılarına dair çarpıcı veriler sunan Kasun “5. sınıfta 2 öğrenci, 6. sınıfta 2 öğrenci, 7. sınıfta 5 öğrenci ve 8. sınıfta 5 öğrenci var yalnızca” dedi. Koca bir ortaokulda toplamda 14 öğrencinin olmasını, diğer ortaokullarda sayının çok daha kalabalık olduğu gerçekliğiyle yan yana koyunca İmam Hatip Ortaokulu’ndaki öğrenci sayısı kentin ne isteyip ne istemediğini çok açık bir şekilde ortaya koyuyor. Kasun, yetkililerin de bu sese kulak verip kaynakları, öğrencilerin daha bilimsel bir eğitim alması yönünde harcamaları konusunda uyarılarda bulundu.
‘ZAZAKİ DERSİNE BAŞKA ÖĞRETMENLER GÖREVLENDİRİLİYOR’
Kasun, anadilinde eğitim hakkının engellendiğini de belirtiyor. Anadilinde eğitim hakkının seçmeli derslere indirgendiğini belirten Kasun iktidarın bu yöndeki samimiyetinin Kurmanci ve Kırmancki öğretmen atamalarında ortaya çıktığına işaret ediyor. Her yıl yapılan öğretmen atamalarında bu iki branşın birkaç kadro ile geçiştirildiğini söyleyip asimilasyonun bilinçli bir şekilde sürdürüldüğüne dikkat çekti. Dersim’de öğrencilerin seçtiği Zazaki seçmeli dersine öğretmen yokluğundan ya başka branştan öğretmenlerin ya da sertifikası olan ücretli öğretmenler görevlendirildiğini de sözlerine ekledi.
‘GÜÇLENDİRME ÇALIŞMALARI SÜRÜYOR’
Dersim’de 2 yıldır okulların depreme karşı güçlendirilmesi çalışmalarının sürdüğünü de hatırlatan Kasun, çalışmaların plansız yürütüldüğünü, bu çalışmalardan kaynaklı eğitim öğretime başlanmışken halen okulu ve sınıfının yeri netleştirilmemiş öğrencilerin var olduğuna da dikkat çekti. Kasun konuşmasının devamında şu ifadeleri kullandı: “Bu sayı belki çok değil ama sürecin bu kadar uzaması kabul edilemez! Elbette ki güçlendirilme çalışmaları önemli ve yapılmalıdır da ancak plansız bir şekilde ağır aksak okulların açılacağı tarihleri beklemek Milli Eğitim Bakanlığı’nın basiretsizliğinden başka bir şey değildir.”
