Dersim’de Munzur Vadisi Milli Parkı ile Pülümür vadilerinde yapılmak istenen 6 baraj ve HES projesi için Dersim Barosu’na bağlı çevreci avukatların yıllardır sürdürdüğü hukuk mücadelesi zafer ile sonuçlandı.
Ferit Demir/Dersim
Dersim’de Munzur Vadisi Milli Parkı ile Pülümür vadilerinde yapılmak istenen 6 baraj ve HES projesi için Dersim Barosu’na bağlı çevreci avukatların yıllardır sürdürdüğü hukuk mücadelesi zafer ile sonuçlandı. Munzur Vadisi Milli Parkı ile Pülümür vadilerindeki bütün baraj ve HES projeleri mahkeme kararlarıyla tamamen iptal edildi.
YILLARDIR DEVAM EDEN HUKUK MÜCADELESİNİ KAZANDIK
Dersim Barosu tarafından düzenlenen basın toplantısı ile Munzur Vadisi Milli Parkı içindeki baraj ve HES projelerinin son durumu ve mahkeme tarafından verilen iptal kararları kamuoyuna açıklandı. Dersim Barosu Çevre Komisyonu’nun düzenlediği basın toplantısına katılan Dersim Barosu Başkanı Fatma Kalsen basın toplantısında yaptığı konuşmada Dersim Barosu Çevre Komisyonu avukatları ile çevreci avukat Barış Yıldırım’ın baraj ve HES’lere karşı yıllardır sürdürdükleri hukuk mücadelesini kazandıklarını belirterek şöyle konuştu: “Munzur Vadisi’nde en son iptal kararı verilen HES projesi için dava 2010 yılında açıldı. Hem Munzur Vadisi Milli Parkı hem de Pülümür Vadisi üzerinde yapımı planlanan çokça HES projesi gündeme gelmişti geçtiğimiz süreç içerisinde. Bunların her birine ilişkin meslektaşlarımız tarafından davalar açıldı. Avukat Barış Yıldırım tarafından açılan davada Munzur Vadisi’ndeki 2 baraj ve HES projesi için hükümetin verdiği ‘Üstün Kamu Yararı’ kararı iptal edildi. Bu iptal kararından sonra Munzur Vadisi’nde bulunan iki baraj projesi Üstün Kamu Yararı kararının iptalinden dolayı bu projeler iptal edildi.”
MAHKEME HUKUKEN BİZİ HAKLI ÇIKARDI
Baro Başkanı Kalsen açıklamasında Munzur Vadisi Milli Parkı’na yapılması planlanan Konaktepe 1 ve Konaktepe 2 baraj HES projelerinin iptal edilmesinin hukuki bir zorunluluk olduğunu belirterek açıklamasını şöyle sürdürdü: “Kaletepe ve Bozkaya baraj projeleri için Üstün Kamu Yararı kararının iptali yeterli iken bu alınan kararla, engel teşkil etse de tek başına baraj projesinin hayata geçirilmesi için yeterli bir gerekçe olmadığı bunun yanında şirket tarafından yapılan çeşitli hususlarla birlikte değerlendirildiğinde Konaktepe 1-2 baraj projelerinin hayata geçirilmesi için işlemlerin devam ettiği, çalışmalara devam edildiği dosya kapsamında mahkemece yapılan tespitlerle sabit olduğu için bu noktada esas olarak Üstün kamu Yararı kararının iptalinin yanında hukuken iptal edilmesinin bir zorunluluk olduğu mahkeme kararıyla tespit edilmiştir.”
‘MADENCİLİK PROJELERİNDEN DOLAYI COĞRAFYAMIZ TEHDİTLE KARŞI KARŞIYA’
Baro Başkanı Fatma Kalsen ilimiz genelinde yapılması planlanan HES ve barajlara karşı verilen hukuki mücadelenin Dersim halkının madencilik ve HES projelerine karşı olan duruşunu ortaya koyduğunu belirterek sözlerini şöyle tamamladı: “İlimiz genelinde baraj ve HES projeleri bakımından büyük bir tehdit söz konusuydu. Ancak hukuk yoluyla bu tehditleri şimdilik ortadan kaldırdık. Ancak madencilik projeleri noktasında coğrafyamız bir tehditle karşı karşıyadır. Bu noktada ileriki süreçlerde hem baro olarak hem de tek tek meslektaşlarımız ve halkımızla birlikte gerekli hukuksal girişimler yapılacak. Umuyoruz ki Dersim coğrafyası artık tamamen özgür ve doğasıyla, tüm canlılarıyla birlikte doğal bir yaşam içerisinde varlığını sürdürecektir”
EN BÜYÜK İKİ BARAJ PROJESİ DE İPTAL EDİLDİ
Basın toplantısında Tunceli Barosu Çevre Komisyonu Üyesi Av. Özgür Ulaş Kaplan iptal edilen baraj ve HES projeleri ile ilgili verdiği bilgide Munzur Vadisi Milli Parkı içinde en büyük 2 HES ve baraj projesi olan Konaktepe1 ve Konaktepe 2 HES projesinin mahkeme kararı ile tamamen iptal edildiğini belirterek şöyle konuştu: “Konaktepe1 ve 2 Baraj ve HES Projeleri Munzur Vadisi Milli Parkı’nda yapılmak istenen en büyük baraj projesiydi. Bu baraj projesi Torunoba bölgesinde yapılmak isteniyordu. Munzur Vadisi Milli Parkı’nın 35. Kilometresinde yapılmak isteniyordu. Konaktepe 1 ve Konaktepe 2 olarak düşünülüyordu. Baraj projesi Ovacık ilçe merkezine kadardı ve ilçe merkezinde bazı evler ile mahalleler sular altında kalacaktı. Çok ciddi olumsuz sonuçlar ortaya çıkacaktı. Konaktepe 2 ile ilgili Munzur suyu olduğu gibi tünellere akıtılacaktı. 14 buçuk kilometrelik bir alanda su tünellerden geçecekti ve enerji üretilecekti. O bölgeler tamamiylen kuru bir yatağa dönüşecekti. O bölgede Munzur tamimiyle yok olacaktı”
Dersim Barosu Çevre Komisyonu üyesi Kaplan açıklamasının devamında Konaktepe 1 ve 2 HES ve baraj projesi ile ilgili açtıkları iptal davasının 12 yıldır devam ettiğini belirterek açıklamasına şöyle devam etti: “Konaktepe baraj projesine karşı da diğer projelerde olduğu gibi 2010 yılında dava açmıştık. 12 yılı aşkın bir süredir yargı süreci devam etmekteydi. Son olarak temyiz ve bozma talebimiz üzerine Danıştay 6. Dairesi tarafından davanın esasına girilerek karar verilmesi gerektiği belirtilmiş ve üstün kamu yararı kararının iptal edilmesinin diğer işlemleri ve projeyi tek başına iptal etmeyeceği ve projenin yürürlükte olduğu tespit edilmiş ve bu nedenle esastan karar verilmesi gerektiği dile getirilmişti.. Danıştay 6. Dairesi’nin lehimize vermiş olduğu bu bozma ilanı sonrası, hukuki süreçleri aynı olan projelerde olduğu gibi mahkeme esasa girerek projenin iPTALİ yönünde karar vermiştir. Daha önce Kaletepe ve Bozkaya baraj projeleri hakkında almış olduğumuz iptal kararları da Danıştay 6. Dairesi tarafından onaylanmıştı. Yine Pülümür Vadisi’nde yapımı düşünülen baraj projesine yönelik açmış olduğumuz iptal kararıda Danıştay 6. Dairesi tarafından onaylanmıştı. Yürürlükte olan son baraj projesi olan Konaktepe I ve II HES iptal kararı ile birlikte hukuken Munzur Vadisi ve Pülümür Vadisi’nde yürürlükte bulunan herhangi bir baraj projesi kalmamıştır. Uzun yıllardır devam eden süreç neticelenmiştir. Böylece her iki vadi baraj tehdidinden hukuken kurtulmuş oldu. Bu mücadele 10 yılı aşkın bir hukuk mücadelesi ve Dersim halkının göstermiş olduğu çevre duyarlılığının neticesinde ortaya çıkan bir sonuçtur. Tüm Dersim halkına hayırlı olsun. Aynı şekilde Dersim’deki madencilik projelerine karşı da Dersim Barosu ve Dersim Barosu çevre komisyonu ile birlikte tarafımızdan hukuki süreç yürütülecektir. Doğamıza sahip çıkmaya devam edeceğiz.”