Malatya’nın Doğanşehir ilçesindeki maden faaliyetleri için Valilik tarafından verilen “ÇED gerekli değildir” kararını Danıştay iptal etti.
Evren DEMİRDAŞ/ELAZIĞ
Danıştay aldığı iptal kararının gerekçesinde “bölgenin deprem bölgesi olması, yer altı ve yerüstü sularının varlığına bilirkişilerin yer vermemiş olmasını” gösterdi.
Kararın isabetli bir karar olduğunu belirten CHP Doğanşehir Meclis Üyesi Murat İnan, ilçede çevreyi tehdit eden maden çalışmalarının devam ettiğini söyledi.
Doğanşehir ilçesine bağlı Hudut, Kalecik, Dedeler köylerinde Esan Eczacılık şirketi tarafından yapılmak istenen madencilik faaliyetleri için Malatya Valiliği tarafından verilen ‘ÇED gerekli değildir‘ kararı Danıştay tarafından hukuka aykırı bulunarak iptal edildi.
KÖYLÜLERİN İTİRAZINI YEREL MAHKEME KABUL ETMEDİ
Malatya Çevre Platformu avukatı Gül Erdoğan, Esan Eczacıbaşı şirketi tarafından dördüncü grup maden arama faaliyetiyle ilgili bir ruhsat alınması sonrasında Malatya Valiliğinin ‘ÇED gerekli değildir’ kararını öğrenmeleri sonrasında Malatya 2. İdare Mahkemesine yürütmenin durdurulması talepli bir dava açtıklarını belirterek, şunları söyledi:
“Yüzeysel hazırlık işlemleri içerisinde karot, sismik numune alma jeolojik haritalama ve jeofizik etüdün var olduğunu ancak buradaki maden şirketinin 46 farklı noktasında sondaj faaliyeti uygulayacağı, sondajın kanunda yazılı yüzeysel hazırlık işlemleri içerisinde olmadığından bahsettik. Sonrasında alanın aktif fay hatları üzerinden geçtiğini, sondaj çalışmasının yeraltı ve yerüstü sularına olumsuz zararlar vereceğini, maden arama faaliyetinin gerçekleşeceği yerin insanların inanç yerlerine çok yakın olduğu ifade ettik.
Bununla birlikte bu bölgede sürgü barajı var bu baraj Doğanşehir’in neredeyse tamamına yakın bir yerin içme ve sulama suyunda kullanılan bir baraj. Yapılacak çalışmanın barajdaki suya olumsuz etkileyeceğinden bahsederek yürütmenin durdurulmasını istedik. Ancak yerel mahkeme bizim itirazlarımızı kabul etmedi”
DANIŞTAY, ‘ÇED GEREKLİ DEĞİLDİR’ KARARINI HUKUKSUZ BULDU
Yerel mahkemenin ‘ÇED gerekli değildir’ kararına iptal talebini reddetmesi sonrasında kararı Danıştay’a taşıdıklarını belirten Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:
“Danıştay ilk aşamada yürütmenin durdurulması talebimizi reddetti. Ancak bu hafta içerisinde Danıştay 6. Dairesi bizim göstermiş olduğumuz gerekçeleri hükmünü gerekçe göstererek davamızı kabul etmiş ve sondaj faaliyetinin kanunda yazılı yüzeysel hazırlık işlemleri içerisinde olmadığı dört farklı sondajın yapıldığı ancak bilirkişi raporunda bu sondajların kaç metre derine inildiğinden bahsedilmediği, incelemenin eksik olduğu, 42 noktada daha sondaj yapılması yapılmasının ihtimali olduğu, bölgenin deprem bölgesi olması yer altı ve yerüstü sularının varlığına bilirkişilerin yer vermemiş olmasını gerekçe göstererek itiraz yolu açık olmamakla birlikte ÇED gerekli değildir kararının iptaline oybirliğiyle karar verdi”
“KARARDAN DOLAYI ÇOK MUTLU VE ONURLUYUZ”
Danıştay’ın iptal kararından çok büyük mutluluk duyduklarını belirten Malatya Çevre Platformu üyesi Teslim Topal ise, “Dava sürecimiz bir yılı aşkındır devam ediyordu verdiğimiz hukuk mücadelesi sonuç verdi ve Danıştay ‘ÇED raporu gerekli değildir’ itirazımızı haklı bularak kararı bozdu. Bu karardan dolayı çok mutlu ve onurluyuz. Ülke genelinde madenlerle ilgili açılan dava kararlarının çoğu maden şirketlerinden lehinde çıkıyordu. Avukatımız bu davanın olumlu sonuçlanacağından umutluydu ama benim o kadar umudum yoktu. Lehimizde verilen bu karar beni şaşırttığı gibi de çok da mutlu etti. Bu kararın ileri de çevreyi olumsuz etkileyecek maden çalışmalarına karşı emsal olacağı içinde ayrı bir gurur yaşıyoruz. Umarım bundan sonraki süreçlerde mahkemelerimiz böyle kararlar vererek doğamızın tahrip olmasını engeller” şeklinde konuştu.
“DOĞAYI TEHDİT EDEN MADEN ÇALIŞMALARI DEVAM EDİYOR”
Malatya Valiliği tarafından verilen ‘ÇED gerekli değildir’ kararının Danıştay tarafından iptal edilmesinin isabetli bir karar olduğunu belirten Doğanşehir belediyesi CHP Meclis Üyesi Murat İnan, “Malatya Valiliği’nin ‘ÇED gerekli değildir’ kararı sonrasında ilçedeki köylülerin bilirkişi raporlarına itirazları vardı. Mahkeme sürecinde keşif yapılma anlarında il, ilçe ve belediye meclis üyelerimizle köylülere destek amaçlı gitmiştik. Koruma altında olması gereken bir orman ve hayvanların varlığının son derece fazla olan ve tarımsal üretimin fazla olan bir bölge burası. Aynı zamanda bahsi geçen su kaynaklarına ve Malatya’nın büyük ovasını sulayan sürgü barajının da yanında olan bir alan. Bunları yan yana koyduğunuz zaman deprem bölgesi olması sebebiyle maden arama sürecinde zararlara sebep verebilir. O açıdan ruhsat müracaatının iptali isabetli bir karar oldu. Valiliğin ‘ÇED gerekli değildir’ kararını neye göre aldığını bilmiyoruz. Sadece valiliğin tek başına verebileceği bir karar değildir diye düşünüyorum. Bununla ilgili son kararların kimin verdiğini ve neye göre bu kararların alındığını öğrenmek lazım. Bölgemizde maden çalışmaları kapsamında doğayı tehdit eden maden çalışmalar var. Taş ocakları, mermer ocakları gibi yerler ormanın içerisinde ve yerleşim yerlerine yakın yerler buradaki yerlerle ilgili köylülerin zaten itirazları var. Bu şirketlerin saha genişletme talepleri var bununla ilgili muhtar halkın ve belediyenin görüşlerini aldılar ve olumsuz olarak görüş bildirildi. Doğayı tehdit eden maden çalışmaları bölgemizde devam ediyor” ifadelerini kullandı.