Diyarbakır’da 9 yaşındaki E. D.’yi görevli olduğu camimin imam odasına kilitleyerek, cinsel istismarda bulunan İmam Kadri Özkaya’ya verilen 18 yıl hapis cezası, çocuğun direnmesiyle imamın eyleminden vazgeçmesi “gönüllü vazgeçme kabul edilerek” 8 yıl 4 aya düşürüldü.
Olay, Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde bulunan Hisami Camisi’nde 24 Temmuz 2021’de gerçekleşti. İddianameye yansıyan bilgilere göre, görevli olduğu camide, çocuklara Kur’an Kursu dersi veren İmam Kadri Özkaya, derse gelenlerden E. D.’yi imam odasına kilitleyerek, cinsel organını, E. D.’nin ağzına sokmaya çalıştı. Çocuğun direnmesi üzerine ise Özkaya eylemini yarıda kesti. E. D.’nin durumu ablasına anlatmasıyla olaydan haberdar olan aile, Özkaya hakkında şikâyette bulundu. Bir pedagog eşliğinde ifadesine başvurulan E. D., imamın cinsel organını ağzına sokmaya çalıştığını, kendisinin başını yana çevirmeye çalışmasıyla, organının ağzına ve dişlerine değdiğini belirtti. Duruşmalar sırasında farklı tarihlerde olayın 2 kez gerçekleştiğini söyledi. Kamera kayıtları da istismarın gerçekleştiği saatlerde İmam Özkaya’nın E. D.’yi camiye götürdüğü tespit edildi. Cami temizlik görevlisi de ifadesinde istismarın gerçekleştiği belirtilen saatlerde Özkaya ile E. D.’nin camide olduğunu doğruladı. Özkaya ise yaptığı savunmada, 15 Temmuz darbe girişimi yıldönümünde camide sela okuması nedeniyle, kendisine çocuğun ailesi tarafından iftira atıldığını savundu.
Verilen 21 yıl hapis cezası bozulmuştu
İddianamede, Özkaya’nın “çocuğa yönelik nitelikli cinsel istismar” ve “kişiyi hürriyetinden yoksun kılmak” suçlarından cezalandırılması istendi. “Kamu görevinin veya hizmet ilişkisinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak”, “istismarın cebir kullanmak suretiyle gerçekleştirmek”, ve “suçun cinsel amaçla istenmesi” cezada artırım uygulanarak Özkaya’nın 18 ile 41 yıl arası değişen hapis cezasıyla cezalandırılması istendi. Diyarbakır 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapılan yargılamada, Özkaya’ya “çocuğa yönelik cinsel istismardan” 18 yıl ve “kişiyi hürriyetinden yoksun kılmadan” ise 3 yıl olmak üzere toplam 21 hapis cezası verildi. Mahkeme indirim ya da cezada artırım hükümleri uygulamadı.
Cezada indirime gidildi
Karar Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesi, çocuğun direnmesiyle eylemini yarıda bırakan Özkaya’nın eyleminden “gönüllü vazgeçme” olarak değerlendirilmesini gerektiğini savunarak, fazla ceza tayin edilmesinden dolayı kararı bozdu. Diyarbakır 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde yeniden yapılan yargılamada, Özkaya’ya bozma kararı doğrultusunda “çocuğa yönelik cinsel istismardan” 10 yıl, “kişiyi hürriyetinden yoksun kılmak” suçlarından da 3 yıl hapis cezası verdi. Mahkeme her iki suçtan da takdiri iyi hal indirimine giderek cezayı 10 yıl 10 aya düşürdü.
Gönüllü vazgeçme kabul edildi daha az ceza verildi
Verdiği hapis cezasının gerekçeli kararını açıklayan mahkeme, İstinaf Mahkemesi’nin fazla ceza tayini nedeniyle davayı bozma kararına işaret etti. Gerekçeli kararda, Türk Ceza Kanunun (TCK) 36. Maddesi’ndeki “Fail, suçun icra hareketlerinden gönüllü vazgeçer veya kendi çabalarıyla suçun tamamlanmasını veya neticenin gerçekleşmesini önlerse, teşebbüsten dolayı cezalandırılmaz…” hükmüne dikkati çekerek, çocuğun direnmesi sonucu imamın eyleminden vazgeçmesini “gönüllü vazgeçme” kabul etti. Nitelikli cinsel istismarın teşebbüs aşamasında kaldığı belirtilen gerekçeli kararda, suçun TCK’nın 36. Maddesi’nde değerlendirilmesi şu şekilde açıklandı: “… mağdurun aşılabilir direnişi dışında ciddi bir engel neden olmaksızın eylemine kendiliğinden son verdiğinin; sanığın mağdurun ağzını zorla açtırıp eyleme devam edebilecek vaziyetteise de kendi rızası ile eylemi devam ettirmekten vazgeçtiği anlaşıldığından cinsel istismarın vücuda organveya sair cisim sokma halinden TCK 36 gönüllü vazgeçme maddesi uygulanmışeylemin o ana kadar tamamlanmış kısmı ayrıca olan basit cinsel istismar suçunu oluşturduğu ve mağdurun suç tarihinde 12 yaşından küçük olduğu değerlendirilerek sanığın eylemine uyan TCK’nın 103/1-1. cümle ve 3. cümle maddesi gereğince cezalandırılmasına karar verilmiş…”
Artırım hükümleri uygulanmadı
Gerekçeli kararda, “sanığın kamu gücünün sağladığı nüfuzu kullanarak suçu işlediği” ve “çocuğa karşı cebir ve şiddet kullanması yoluyla hürriyetten yoksun kılma” ile suçun birden çok gerçekleşmiş olması nedeni Türk Ceza Kanunun 43’üncü maddesindeki zincirleme hükümlerinin uygulanması talebinin reddinin ise gerekçesi açıklanmadı.
İstinaf Mahkemesi’ne itirazda bulunuldu
Karara karşı, eksik ceza tayini nedeniyle mağdur avukatı Yasin Karadeniz ve davaya müdahil olan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı İstinaf Mahkemesi’ne itirazda bulundu. Savcı ise itirazda bulunmadı.