Şenol BALI/BİTLİS
2019 yılında Bitlis Deresi üzerinde bulunan iş yeri ve binaların yıkılmasıyla başlayan ‘Dere Üstü Islah Projesi’ çalışması sürüyor. Proje kapsamında 700’ü aşkın esnaf Bitlis kent çıkışında bulunan Rahva bölgesinde yapılan yeni iş yerine taşındı. Dere üzerinde ortaya çıkan tarihi yapıların onarım çalışmaları ise sürüyor. Kent sakinleri çalışmadan memnun ama esnafların mağdur olması durumu sık sık dillendirildi.
Binlerce yıllık geçmişiyle birçok medeniyetin izlerini barındıran Bitlis’teki ‘Dere Üstü Islah Projesi’ kapsamında, kent merkezindeki yıkım çalışmalarına 29 Eylül 2019’da başlandı. Proje kapsamında Bitlis Deresi’nin üzerine inşa edilen binaların yıkılmasıyla gün yüzüne çıkarılan tarihi 10 köprü, Behiye Cami ve Paşa Hamamı’nın restorasyonu devam ediyor.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nca hayata geçirilen proje kapsamında kent merkezinden geçen derenin üzerine yıllar önce inşa edilen 700’ü aşkın iş yeri ve binanın yıkımı gerçekleştirildi.
Proje kapsamında, tarihi yapıların korunması için dere boyunca bulunan ve tarihi yapılara zarar veren iş yerleri, Bitlis ve Tatvan arasındaki Rahva olarak bilinen alana taşındı. Devam eden proje kapsamında, Mardin’de olduğu gibi eski Mardin ve yeni Mardin modeli uygulanarak kentin tarihsel değeri gün yüzüne çıkarılması hedefleniyor.
700’ü aşkın iş yeri yıkıldı, ortaya çıkan tarihi eserler restore ediliyor
Son yıllarda devam eden çalışmadan dolayı kent merkezi büyük bir şantiyeyi andırıyor. Dere üzerindeki yapılar tamamen ortadan kaldırıldı. Hat boyunca bulunan köprü, camii, kümbet gibi tarihi eserler uzman ekipleri tarafından onarılıyor.

Ortaya çıkan birçok tarihi yapının restorasyon çalışması sürüyor
Projenin start sürecinde işyeri yıkılan esnaflar, kendilerine tahsis edilen 720 dükkândan oluşan iş yerinin kentin mevsimsel şartlarına uygun yapılmadığını belirtiyor. Bu yüzden esnafın bir kısmı buraya taşınırken bir kısmı ise kenti terk etti. Kentteki esnafların çoğu projenin kentin ekonomini olumsuz etkilediğini belirtirken sakinlerin çoğu, projeyi olumlu buluyor, turizm ve kültürel olarak uzun vadede kente değer katacağını düşünüyor.
Öte taraftan Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’yle 2020 yılının Nisan ayında “riskli alan” ilan edilerek işyerlerinin boşaltması istenmiş ve tahliye edilmeyen işyerleri, 16 Ağustos gecesi polis baskınıyla yıkılmaya başlanmıştı. Yıkım esnasında ortaya çıkan moloz ve hafriyat ile derenin kirlendiği yönündeki itirazlar da dönem dönem sosyal medyaya yansımıştı.

Çalışma kapsamında dere üzerinde bulunan birçok köprü onarıldı, dere yatağı yeniden düzenlendi
“Tarihin gün yüzüne çıkması ve deprem riski açısından olumlu bir çalışma”
Yıllardır devam eden projeyi kent halkı ve esnaflarla konuştuk. Halk genel olarak çalışmayı olumlu buluyor ancak esnaf için birtakım tedbirlerin alınması gerektiğini dile getiriyor. Kent çıkışında yapılan yeni işyerinin uygun olmadığı, bu yüzden çoğu esnafın göç ettiği belirtiliyor.
Medeni Geldegül isimli yurttaş, hem tarihsel yapıların gün yüzüne çıkarılması hem de deprem riski nedeniyle çalışmayı olumlu bulduğunu aktarıyor. “Kent için olumlu bir adım. Böyle bir çalışma benim hayalimdi. İnşallah kısa sürede tamamlanır. Daha önce dere kenarında veya suyun üstünde birkaç katlı binalar vardı. Olası depremde buralar yıkılıp aşağı inecekti. Bu çalışmada emeği geçen vekillerimize ve belediye başkanlarımıza teşekkürlerimizi sunuyorum. Kent olarak önümüz açık artık.”

Medeni Geldegül- Kent sakini
“Esnafa faizsiz kredi veya hibe desteği sağlanmalıydı”
Esnafın olumsuz etkilendiğini kaydeden Geldegül, yapılan yeni işyerlerinin coğrafyaya uygun olmadığını dile getiriyor ve esnafların bir kısmının göç ettiği bilgisini paylaşıyor. Geldegül, esnafa hibe desteğinin olması gerektiğinin altını çizdikten sonra şöyle devam ediyor: ‘’ İster istemez esnafı etkiledi. Yapılan yeni çarşı Bitlis’e uygun yapılmadı. Burası kış memleketi ama çarşı sıcak memlekete dönük yapıldı. Bunun için fazla kimse taşınmadı. Yağışlı havalarda dükkanlarda su akıyor. Bu yüzden vatandaşın bir kısmı çekip gitti. Çalışma uzun vadede turizm açısından çok iyi olacak. Kente büyük katkısı olacak. Belki esnaf olumlu bakmıyor ama halk olumlu görüyor. Buradan bine yakın esnaf taşındı. Devletin burada bana göre bir yanlışı var. Buradan taşınan esnafa faizsiz veya hibe edilecek şekilde 100 bin TL, büyük esnafa da 150-200 bin TL civarında bir ödeme yapılması gerekiyordu. Böylelikle esnaf daha rahat ederdi.”
“Esnaf göç etti”
Yıkılan iş yerleri arasında iş yeri bulunan ve şu sıralar işsiz kalan bir esnaf ise şu sözleri kullanıyor: “Çay ocağım vardı. Geçimimiz onun üzerineydi. 1500 esnaf vardı. Esnaflar göç etti İstanbul veya Bursa gibi başka memlekete. Başka bir çözüm olsaydı iyi olurdu. Yukarda bir çarşı yapmışlar hepsi yıkık hepsi dökülüyor. Şu an tarihi eserler restore ediliyor. Eski köprüler ortaya çıktı. Kalenin etrafındaki yağıları da yıkacaklar. Turistik bir şehre dönecek deniliyor.”

İşyeri yıkılan esnaf