Birçok okulda ardı ardına kız ve erkek öğrencilerin sınıflarının ayrılması tartışma konusu olurken Eğitim-Sen Van Şubesi Başkanı Murat Atabay, pedagojik açıdan sakıncalı olarak tarif ettiği kız ve erkek öğrencilerin sınıflarının ayrılması uygulamasının birçok ilde imam hatipler üzerinden gerçekleştiğini söylüyor.
Bingöl Genç Anadolu Lisesi’nde karma eğitime son verildiği, kız öğrenciler ve erkek öğrencilerin ayrı sınıflara alındığı ortaya çıkmış, Eğitim Sen Bingöl Şubesi’nin girişimleri sonrasında okul 21 Aralık itibarıyla yeniden karma eğitime geçmişti.
Bingöl’den sonra Van’da da benzer bir uygulamanın gerçekleştiği ortaya çıktı. Geçtiğimiz günlerde, Edremit ilçesinde bulunan Şehit Murat Demirci Anadolu İmam Hatip Lisesi, İpekyolu ilçesinde bulunan Merkez Anadolu İmam Hatip Lisesi ve 15 Temmuz Şehitleri Anadolu İmam Hatip Lisesi’nde kız ve erkek öğrencilerin sınıfları ayrıldığı kamuoyuna yansıdı.
EĞİTİM-SEN DURUMU VAN İL MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ’NE İLETTİ
Eğitim-Sen Van Şubesi, uygulamayı tespit ettikten sonra Van İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne 19 Ekim 2022’de başvuru yaptı ve Van’da karma eğitimin dışına çıkan okul olup olmadığını sordu.
Sorusuna yanıt alamayan Eğitim-Sen Van Şubesi, 10 Ocak 2023 tarihinde ikinci kez Van Milli Eğitim Müdürlüğü’ne başvuru yaparak tespit ettikleri okullarda karma eğitimin dışına çıkıldığını ve bu uygulamanın düzeltilmemesi durumunda hukuki süreç başlatacaklarını açıkladı.
Başvuru üzerine Van Milli Eğitim Müdürlüğü, verdiği cevapta “İlimizde müdürlüğümüze bağlı okullarda, Milli Eğitim Temel Kanunu’nun 15. maddesindeki “Okullarda kız ve erkek karma eğitim yapılması esastır. Ancak eğitimin türüne, imkân ve zorunluluklara göre bazı okullar yalnızca kız veya yalnızca erkek öğrencilere ayrılabilir’ hükmüne uygun eğitim öğretim uygulanmaktadır” ifadelerine yer verdi.
EĞİTİM-BİR-SEN: ASIL NİYET ÇOCUKLARIN İNANÇLARINA VE VATANLARINA DÜŞMAN OLMALARINI SAĞLAMAK
Eğitim-Bir-Sen Van Şubesi’nden kız ve erkek öğrencilerin ayrı ayrı sınıflarda okutulmasına destek veren bir açıklama yapıldı. Açıklamada Milli Eğitim Temel Kanunu’nun 15’inci maddesine değinmeyen Eğitim-Bir-Sen, imam-hatip okulları zerinden algı yapıldığını ve asıl dertlerinin çocukların eğitimde fayda görmesi olmadığını iddia etti. Çocukların değerlerine düşman edilmek istendiğinin belirtildiği açıklamanın devamında ise şu ifadelere yer verildi: ‘‘ Özellikle imam-hatip okullarımız üzerinden algı oluşturmaya çalışan Eğitim-Sen ve akıl danışanları çocukları dağa kaçıran zihniyetin uygulamalarına bırakın karşı çıkmayı destekleyen uygulamaları ile karşımıza çıkmaktadır. Eğitim-Sen Van Şubesi’nin okullarımızda veli tercihine bağlı kalarak yapılan uygulamayı hazmetmemesi ve ülkemizin gelişmesine katkı sunan, milli birlik ve beraberliği önceleyen; toplumda sevgi, saygı ve hoşgörü iklimini yaygınlaştıran imam-hatip okullarımızı hedef almaları çok da garipsenecek bir durum değildir. Asıl endişe duydukları meselenin karma eğitim olmadığını, asıl dertlerinin çocuklarımızın eğitimde fayda görmeleri olmadığını görmekteyiz. Asıl niyetleri körpecik zihinleri bulandırıp, onları inançlarına, benliklerine, değerlerine ve vatanlarına karşı birer düşman olmalarını sağlamaktır.”
EĞİTİM-BİR-SEN’DEN KARMA EĞİTİMİ SAVUNAN EĞİTİM-SEN’E SUÇLAMA
Eğitim-Bir-Sen açıklamasının devamında Eğitim-Sen’i dini duyguları hedef almakla suçlayarak, “Çocuklarımızın ve gençlerimizin sadece dini duygularını değil benliklerini de son zamanlarda LGBT eylemleriyle de bu anlamda hedef aldıkları ve çocuklarımızı ve gençlerimizi toplumsal hayatın dengesini bozacak süreçlere ittikleri açıkça görülmektedir. Bu doğrultuda her fırsatta güya demokrasi ve özgürlük kelimelerini dilinden düşürmeyen Eğitim-Sen’in, milletin cinsiyet ayarlarını bozmak ve sapkınlığı normalleştirmek için ‘Toplumsal Cinsiyet Eşitliği’ adı altında LGBT komisyonları kurup cinsiyeti ortadan kaldırma çabası ise herkesin malumudur” ifadelerini kullandı.
‘’AVRUPA’DA KARMA EĞİTİMİN OLMADIĞI ÜNİVERSİTELER VAR AMA KADINI CİNSEL ANLAMDA ÖTEKİLEŞTİRMEK İÇİN UYGULANMIYOR”
Eğitim-Sen Van Şubesi Başkanı Murat Atabay, yaptıkları açıklamalardan sonra kendilerine dönük bir saldırının olduğunu söylüyor. Kendilerine yöneltilen ithamlara değinen Atabay, şu sözlerle devam ediyor: ‘’Amerika’da veya Avrupa’da da karma eğitimin olmadığı okullar var deniliyor veya bu duruma sığınıyorlar. Bu doğru, hatta karma eğitimin olmadığı üniversiteleri de var. Ancak burada değerlendirmemiz gereken orada kadına olan bakış açısı. Kadın ve erkek eşitliği noktasındaki gelişmişlik düzeyi konusunda bakmak lazım. Oradaki örnekler, daha çok akademik başarıyı arttırmaya yönelik. Kadını cinsel anlamda ötekileştirmek veya ikinci sınıf vatandaş görmek değil. Keza, kadının eğitim sürecinin dışına çıkarmak veya toplumsal yaşamdan koparmak amacıyla yapılmış uygulamalar değil. Ama Türkiye’de daha çok kadını toplumsal yaşamın dışına itmek amacıyla yapılıyor. ‘’
‘’KADIN ERKEK EŞİTLİĞİ SAĞLANSA, KARMA EĞİTİM Mİ, TEK CİNSİYETE DAYALI EĞİTİM Mİ İYİ? DİYE TARTIŞABİLİRİZ”
Tek cinse dayalı eğitim sistemin pedagojik açıdan sakıncalı olduğunu ifade eden Atabay, Türkiye’deki kadın erkek eşitliği anlayışını hatırlatıyor ve bu eşitliğin sağlanması durumunda eğitim modelini tartışabileceklerini ekleyerek sözlerine şöyle devam ediyor: ‘’Çocuklar, karma eğitimle hem karşı cinsi tanıyorlar, iletişim kuruyorlar, karşı cinsin ruh dünyasını tanıyorlar. Ve bu ilişkileri daha sonra evlilik ilişkilerine veya iş dünyalarına yansıyor. Sonuç olarak karşı cinsi tanıyarak hayata daha iyi hazırlanabiliyorlar. Bir de dayatılmaya çalışılan bir toplumsal cinsiyet rolü var. Kadının toplumdaki yeri evdir veya mutfaktır gibi. Bu uygulama, bu tarz toplumsal cinsiyet rollerin çocuklara okul çağında öğretilmesi aracı haline getiriliyor. Pedagojik açıdan da oldukça sakıncalı. Türkiye gerçek anlamda kadın erkek eşitliğini oturtsa, kadınlara bir rol biçilmeye çalışılmazsa karma eğitim mi daha iyi ya da tek cinsiyete dayalı eğitim mi diye tartışabiliriz. Demokrasinin bırakın gelişmeyi daha da geriye gittiği, kadın erkek ilişkilerinde problemlerin olduğu toplumlarda veya kadının bir meta ya da ikinci sınıf vatandaş olarak görüldüğü ortamda tartışacağımız şey akademik başarı değil maalesef. ‘’
ATABAY: BİRÇOK İLDE ÖZELLİKLE İMAM HATİPLER ÜZERİNDEN MEYDANA GELEN BİR UYGULAMA
Geçtiğimiz günlerde Bingöl’deki Genç Anadolu Lisesi’nde okul yönetiminin, kız ve erkek öğrencilerin sınıflarını ayırdığı ve uygulamayı bir de referanduma sunduğu ortaya çıkmış ve gelen tepkiler üzerine yeniden karma eğitime geçildiği açıklanmıştı. Atabay da bu gelişmeye paralel olarak uygulamanın Van ile sınırlı kalmadığını aktarıyor: ‘’Bu uygulama sadece Van için gerçekleşen bir uygulama değil. Birçok ilde özellikle imam hatipler üzerinden meydana gelen bir uygulama. Veliler, ben çocuğumun karma eğitime gitmesini istemiyorum diyebilirler. Bunun için çaba sarf eden kurumlar da olabilir. Ki Milli eğitim temel kanunu, farklı okulların açılmasına izin veriyor. Van’da Hüseyin Çelik Kız İmam Hatip Lisesi, Vestel Kıs Meslek Lisesi veya Mehmet Erdemoğlu Erkek Meslek lisesi var. Şimdi biz buralar için neden karma eğitim yapıyorsunuz şeklinde bir çalışma yürütmüyoruz. ‘’
Uygulamanın yayılarak devam edeceği yönündeki endişesini dile getiren Atabay, konuyla ilgilendikten sonra kentteki bazı okullarda daha söz konusu uygulamanın olduğu bilgisini aldıklarını ifade ediyor: ‘’Belki imam hatiplerden başlanacak ve daha sonra diğer okullarda da karma eğitim ortadan kalkacak, kızlar ve erkekleri birbirinden ayrıştıracak sonuçlar da ortaya çıkarabilir. Van’da bu yönlü uygulamaya geçen üç okul var ama biz yazıyı paylaştıktan sonra Gevaş ilçesinden de bu yönlü bir bilgi geldi. Yine başka bir imam hatip ortaokulu için de bir bilgi geldi. Altını deşersek, kızlar ve erkekleri yan yana oturtmamak veya ayırmak gibi uygulamaların birçok yerde uygulandığını görebiliriz.’’
‘’VELİLER ANA DİLDE EĞİTİM İSTİYOR DERLERSE OKUL İDARELERİ ANA DİLDE EĞİTİM UYGULAYALIM DERLER Mİ?”
Öte taraftan Eğitim-Bir- Sen Van Şubesi, Eğitim-Sen’in açıklamasına karşı bir açıklama yapmış ve imam hatipler üzerinden algı oluşturulduğunu iddia ederek uygulamanın veli talebi doğrultusunda gerçekleştiğini belirtmişti. Atabay, veli talebinin gerekçe haline getirilemeyeceğini kaydediyor: ‘’Bazıların savunduğu gibi veli talebi budur ya da veliler bunu istiyor gibi bir yaklaşım söz konusu olamaz. Veliler bugün anadilinde eğitim istiyoruz derlerse okul idareleri anadilde eğitim uygulayalım derler mi? Veya veliler talep ediyor herhangi bir ücret ödemiyoruz diyorlar diye okul idareleri okul aile birliği adı altında herhangi bir para talep etmeyeceğiz diyecekler mi? Hayır. Bu elbette tartışılacak bir şey ama gerekçe haline getirmemek lazım. Kanun burada nettir. Okullar sadece kız veya erkek olarak açılabilir. Onun dışında karma olarak açılan okullarda Milli Eğitim Kanunu’nun 15. Maddesine uyulmak zorunda. Biz de bu yasa maddesini hatırlattık ve bekleyeceğiz. Çalışma yapılıp yapılmayacağı durumuna göre yetkili kurullarımızla tartışıp harekete geçeceğiz. ‘’
