Demokrat Gündem’den Melisa Gönen’in haberine göre Alevi Bektaşi Federasyonu Ege Bölge Temsilcisi Gülbahar Kaplan, “Devlet kendi Alevisini yaratma çabasında ve aynen de öyle yapıyor. Bizler buna müsaade etmeyeceğiz Kültür Bakanlığı’na bağlandığı andan itibaren asimilasyon başlamış olacaktır. Biz inancımızı geçmişten bugüne nasıl öğrendiysek, yolumuzun gerekliliği ritüeli nasılsa, istedikleri kadar yok saysınlar biz yolumuzdan da inancımızdan da vazgeçmeyeceğiz. Devletin Alevisi olmayacağız” dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Malatya Milletevekili Veli Ağbaba, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda cemevlerine yönelik düzenlemelerin de yer aldığı torba kanun teklifinin görüşmeleri sırasında söz alıp önemli açıklamalarda bulundu.
Alevilerin talebinin eşit yurttaşlık olduğunu söyleyen Veli Ağbaba, “Cemevleri otomatik olarak kültür evlerine dönüştürülmeye çalışılıyor. Alevi kimliğinin tarihsel ve kültürel birikimi hedef alınıyor” ifadelerini kullandı.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba’nın, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Alevi haklarına yönelik yaptığı değerlendirmeyi, Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF) Ege Bölge Temsilcisi Gülbahar Kaplan’a sorduk, gazetemize değerlendirdi.
“BİZDEN KESİNLİKLE GÖRÜŞ ALINMADI”
Alevi Bektaşi Federasyonu Ege Bölge Temsilcisi Gülbahar Kaplan, Alevi Bektaşi kurumlarının görüşünün alınmadığını vurgulayarak, “Bizim örgütlerimizin hiçbir şekilde görüşü alınmadı. Ne Alevi Bektaşi Federasyonu’nun ne de bileşenlerinden kesinlikle görüşü alınmadı” dedi.
Komisyon toplantısına katılan Alevi örgütlerinin temsilcileri, maddeler görüşülürken Alevilik inancının ‘kültür’ olarak kabul edilmesini eleştirmiş, teklifte yer alan ‘Alevi- Bektaşi kültürü ve hizmetleri’ ifadesindeki ‘kültür’ sözcüğünün ‘inancı’ olarak değiştirilmesi talep edilmişti.
“ALEVİLERİN ANAYASAL HAKLARI GÜVENCE ALTINA ALINSIN”
Alevi Bektaşi Federasyonu Ege Bölge Temsilcisi Gülbahar Kaplan, devletin görevinin inancı yasal çerçevede düşünmek olduğunu belirterek, “Bizler örgütlü yapılar olarak hep demokratik taleplerimizi dile getirdik. 2009-2010 yılında gerçekleştirilen çalıştaydan bu yana dediğimiz gibi devletin görevi inancımızı tanımlamak, tarif etmek olmamalı. Bir inanç toplumunun kendi yolu, inancı, öğretisi vardır. Kısacası devletin görevi bir inancı yasal çerçevede düşünüp Anayasal hakları güvence altına almaktır” ifadelerini kullandı.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Cemevlerine yönelik düzenlemelerin de yer aldığı torba kanun teklifinin görüşmeleri sonucunda Cemevleri ibadethane statüsü kazanamadı.
“DEVLETİN ALEVİ’Sİ OLMAYACAĞIZ”
Cemevlerinin kültür evlerine dönüştürülmeye çalışıldığını kaydeden Alevi Bektaşi Federasyonu Ege Bölge Temsilcisi Gülbahar Kaplan, “Devlet kendi Alevi’sini yaratma çabasında ve aynen de öyle yapıyor. Bizler buna müsaade etmeyeceğiz. Kültür Bakanlığı’na bağlandığı andan itibaren asimilasyon başlamış olacaktır. Bir inanç devletin istediği gibi yapılamaz. Biz inancımızı geçmişten bugüne nasıl öğrendiysek yolumuzun gerekliliği, ritüeli nasılsa istedikleri kadar yok saysınlar biz yolumuzdan da inancımızdan da vazgeçmeyeceğiz. Devletin Alevisi olmayacağız” dedi.
“85 MİLYON BİR TUTULMALI”
Alevi-Bektaşi kültürü kavramının tüm itirazlara rağmen kabul edilmesini değerlendiren Kaplan “Kültürü inanç saydıkları andan itibaren asıl amaçları olan Alevileri yok sayma politikaları amacına ulaşmamış olacaktır. Bir devletin görevi 85 milyonu bir tutmak olmalıdır. Her toplum kendi inancını kendi yolunda yaşamalıdır” şeklinde konuştu.
“SİYASİ PARTİLERİN DE YANIMIZDA DURMASI ÖNEMLİ”
Veli Ağbaba, siyasi partilerin ve Alevi-Bektaşi derneklerinin bir araya gelerek komisyon oluşturulması gerektiğini söyledi. Ağbaba’nın çözüm önerisine katıldığını ifade eden Kaplan, “Siyasi partilerin yanımızda durması, bizimle bu mücadelemizin içinde yer almaları iyi niyetli ve ne kadar haklı bir mücadelenin olduğunu gösterir” dedi.
“ELEKTRİĞİMİZİ DE SUYUMUZU DA KENDİMİZ ÖDEYEBİLİYORUZ”
Cemevlerine elektrik ve su yardımı yapılacağı açıklamalarını da değerlendirerek, “Bizler de bu ülkede yaşıyoruz ve vergi ödüyoruz tabii ki hakkımız. Ancak önceliğimiz Anayasal haklarımız. Biz elektriğimizi de suyumuzu da kendimiz ödeyebiliyoruz. Bizi yok sayacaklar, inancımızı yolumuzu tanımayacaklar, cemevlerimizi yasal statüye kavuşturmayacaklar ama elektriğimizi suyumuzu ödeyecekler… Yok böyle bir şey” dedi.
“CEMEVLERİ YASAL STATÜYE KAVUŞTURULSUN”
Tasarının Torba Yasa’dan acilen çıkarılması çağrısında da bulunan Gülbahar Kaplan, “Bu tasarı acilen torba yasadan çekilmedir. Değerlendirilen konular tekrar ele alınmalıdır. Cem bizim ibadetimiz, cem evleri ibadethanemizdir. Önceliğimiz cem evlerimizi yasal statüye kavuşturmak. Bizi hala yok sayıyorlar ama bizler de buna müsaade etmeyeceğiz” dedi.